Bir dakikalık kaygı duruşu!

Dün okullar tatile girdi. Bugün de LGS sınavı yapılıyor. Sınava giren bütün öğrencilerimize başarılar diliyorum. İnşallah sağlık, sıhhat ve başarıyla bugünü atlatırlar...

Normalde karne sonrası yaz tatiliyle ilgili öğrencilere yönelik tavsiyeler yazardım. Ama çocukların tavsiye dinleyecek hâli kalmadı. Zaten dışarı çıkma yasağı, uzaktan eğitim falan derken ne olduğunu şaşırmış durumdalar. Bir de üstüne LGS ve YKS sınavlarıyla ilgili o kadar büyük gürültü kopardık ki garipler suspus oldular, bizi dinliyorlar.

O yüzden bu yazı biz yetişkinlere geliyor. Çünkü “Susma, sustukça sıra sana gelecek!” sloganından mı etkilendik bilmiyorum ama son zamanlarda gerçekten acayip fazla konuşuyoruz.

Eskiden de her konuda atıp tutardık millet olarak. Ama öyle bir kıvama geldik ki artık attığımızı bile tutamıyoruz.

Futbol ve eğitimle ilgili ciddi bir birikimimiz var toplum olarak. Bu konularda konuşmamızı çok yadırgamıyorum. Ama uzmanlık alanımızın sınırları uzay gibi sürekli genişliyor. Orta Doğu, savaş, ekonomi, din, kültür, edebiyat, sanat… Her alanla ilgili söyleyecek üç beş cümlemiz var mutlaka.

Kimileri yakını göremezken, uzak gözlüğü takıyor. Kimileriyse yakın gözlüğüyle bakışlarını ufka çeviriyor.

Hatta öyle bir duruma geldik ki, at gözlüğü bile mevcut duruma kıyasla daha iyi bir istikamet sağlıyor.

Bu yüzden millet olarak bu aralar en çok ihtiyacımız olan şey biraz susmak. Bu kadar gürültünün ve telaşın içinde bir dakikalığına durup kaygılanmamız gerekiyor.

Daha az konuşabilmek için insanın bakışlarını kendisine çevirmesi lazım. Bunun için de toplumsal düzeyde bir mutabakat sağlamak lazım.

Ben 15 maddelik taslak bir metin hazırladım.

Eğer bu tatil döneminde taraflar anlaşma sağlayabilir ve aşağıdaki maddelerin altına toplu bir imza atılabilirse, inanın ülkemizi çok huzurlu bir sessizlik kaplayacak.

 

 

1- Gideceği yere daha hızlı varmak için ambulans peşine takılanlar torpil yapanları eleştirmeyecek, acil durum olmadığı hâlde emniyet şeridine girenler başkalarının hakkına girenlerle ilgili bir şey söylemeyecek.

2- Devlet dairesindeki işini halletmek için bir tanıdık araştıranlar, ihaleye fesat karıştıranları suçlamayacak.

3- Astlarına kötü davranan yöneticiler, çocuğuna kötü davranan öğretmenle ilgili tek kelime etmeyecek.

4- Sürekli olarak başkalarını çekiştirenler, kendini çekiştirenlere çemkirmeyecek.

5- Anne babasına saygıda kusur edenler, çocuklarını saygısızlıkla suçlamayacak.

6- Akşamları ekran karşısında iki saatten fazla vakit geçirenler, çocuklarına tablet kullanımı konusunda söz geçiremediği için iç geçirmeyecek.

7- Daha evde çöplerini ayırmaya erinenler, çevre kirliliği ve küresel ısınma gibi konularda slogan atmayacak.

8- Sosyal medyada takipçi kasanlar, şöhret peşinde koşanları aşağılamayacak.

9- İşini doğru dürüst yapmayıp insanların vaktini çalanlar, insanların nakdini çalanları dürüstlük temalı konuşmalarla suçlamayacak.

10- Kendi yaş olgunluğuna yetişemeyen yetişkinler, tecrübesi ve yaşı daha az diye gençleri hedefe koymayacak.

11- Haddini bilmeyenler, ne kadar çok şey bildiğiyle övünmeyecek.

12- Geçmişiyle irtibatını kesenler, gelecekle ilgili ahkam kesmeyecek.

13- Çocuğun ilk öğretmeni olan anne babalar, evde geçirdikleri boş derslerin hesabını okula sormayacak.

14- Öğretme güçlüğü çeken öğretmenler, çocukları öğrenme güçlüğü çekiyor diye yaftalamayacak.

15- Az bilip çok konuşanlar, çok bilip az konuşanların hikmetli sessizliğini abur cubur cümlelerle kirletmeyecek.

İmza: …….........