Dünya telaşına kısa bir mola

A -
A +

Bugün bayram.

40 yaş üstü olanlar çocukluk günlerini hatırlayıp iç çekecek. Daha genç olanlar, “Ah nerede o eski bayramlar!” hayıflanmaları için hatıra biriktiriyor olacak. Ve çocuklar yerçekimi olmayan tatlı bir rüyaya uyanacaklar bugün.

Camilerden yayılan tekbir sesleri yorgun şehirleri uyandırırken, tek bir cümle sokak sokak dolaşıp, hane hane gezecek.

"Bayramınız mübarek olsun."

Mutluluğun parolası olacak bu üç kelime. Nerede söylense eller kenetlenecek, gülümseme dudaktan kalbe inecek. Ve Müslümanlar, dünyanın en mütevazı bayramında, hayatlarının en büyük coşkusunu yaşayacaklar.

Hayatın normal akışı içindeki her bir kıpırtı, sevince kanat olacak bugün. Mutluluk en bulaşıcı hâliyle yayılacak. Kimi zaman namaz sonrası fırından alınan sıcak bir ekmeğin kokusuna, kimi zaman da yastığının yanına koyduğu yeni ayakkabılarına gülümseyerek bakan bir çocuğun gamzesine yerleşecek.

Bayram sevinci, bazen babasıyla bayram namazına giden bir çocuğun adımlarındaki telaşta, bazen de kahvaltıya börek yetiştirmek için hamur açan bir annenin alnında biriken terde hissedilecek.

Zenginlik paradan, saadet imkândan, huzur mekândan bağımsız dolaşacak bugün.

Çocukların cebinde para değil, sevinç birikecek. Bir çikolata almaya anca yetecek harçlıklar, minicik avuçlarda büyüyüp servet olacak. Ve “her şey dâhil” bir saadet yaşanacak sokaklarda.

Harçlıklar çoksa “tam pansiyon”, azsa “yarım pansiyon” eğlenilecek. Bir su tabancasının minicik haznesine sığdırılan sırılsıklam mutluluklar, bayram neşesine yıldız ekleyecek.

Dünya telaşına kısa bir mola verilecek bugün. Kelimeler gündelik manalarından sıyrılıp, bayramlık cümleleri süsleyen inci tanelerine dönüşecek.

Her harften sadece en güzel kelimelerin yer aldığı eşsiz bir lügat olacak bayram ve hayatımıza mana katacak.

Hasret, şehirler arası yollarda şehir şehir azalırken, gönüller arası mesafe de kısaldıkça kısalacak. Kahvaltı ve aile sarmaş dolaş olacak. Gülsuyu şekerlikle, kapı zili telaşla bütünleşecek. Muhabbet çayla birlikte demlenecek. Kahvenin hatırı yıllara sığmayıp, taşacak.

Bayram, dost meclislerinin en güler yüzlü bahanesi olacak bugün. Ziller gün boyu mesai yapacak yine. Gelenler karşılanacak, gidenler uğurlanacak, kalanlar ağırlanacak.

Çocuklar, çalan her zil sesiyle birlikte kapıya koşarken, evlerin salonlarında yalnızlaşan insan ruhuna ilaç şiirler yazılacak.

Kahvenin üstünde köpük köpük neşe olacak bayram. Ekmeğin çıtır köşesi, çayın ilk yudumu, gösterişten uzak sevinçlerin ana yurdu olacak.

"El öpenlerin çok olsun" duası dilden dile dolaşırken, beddua kaçacak yer arayacak. Dargınlık ufak bir hediyeye, küskünlük içten bir gülümsemeye yenik düşecek bugün.

Savaş, bu bayram yine çocukların yüzüne bakamayacak. Nefret, şefkat denizinde boğulacak. Yeşil çimeni, kahverengi toprağı, mavi gökyüzünü hatırlatacak sadece.

Ve kırmızı kan değil, gül olacak bugün.

Ölümü, tahta ata binmek olarak tarif eden bir kültür ikliminde, sevinci zamanın içine hapsedenlere inat, sonsuz saadete kapı açan müjdeli bir haber gibi yayılacak bugün bayram.

Bayramın ikinci ve üçüncü günü yaşanan coşku biraz azalır gibi olunca çocukların canı sıkılacak yine. Aile büyüklerine “Bugün de bayram ha!” diye hatırlatma yapacaklar neşeyle. Ve zaman, bir çocuğun ağzındaki akide şekeri gibi yavaşça erirken, “Keşke hiç bitmese” diyecekler içlerinden.

Ama bitecek.

Bu yazı gibi, hayat gibi, o da bitecek işte!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.