İkinci Bahadır Şah’ın acı sonu

A -
A +
İngiliz askerleri Delhi şehrine girince, evleri, dükkânları basıp, malları, paraları yağmaladılar. Genç, ihtiyâr, kadın erkek demeden bütün Müslümanları, hattâ çocukları bile kılıçtan geçirdiler.
 
Günümüzü anlamak için geçmişi iyi bilmek gerekir -2-
İngilizler ilk olarak  [m. 1600] senesinde, Hindistan’ın Kalküta şehrinde ticarethâneler açmak için Ekber Şâh’tan izin aldılar.
Ekber Şâh, bozuk itikâdlı bir kimse idi. Bu tarihten ölümüne kadar, bütün Hindistan’da bilhassa sarayda, Mecusi, Brehmen ve Hıristiyanlara hürriyet tanırken, Müslümanlara zulüm ve işkence etti.
İngilizler bir müddet sonra  arâzi satın aldılar ve bu arazileri muhafaza için asker getirdiler. Güçlenince zulüm yapmaya başladılar. İkinci Bahadır Şâh, İngilizlerin yaptıkları zulümlere dayanamayarak, 1857 senesinde, İngilizlere karşı askerlerin ve halkın teşviki ile büyük bir ayaklanma başlattı. Fakat  buna karşı İngilizlerin tepkisi ve zulmü çok şiddetli oldu.
Bir İngiliz ordusu, Delhi’yi Babürlülerin elinden aldı. İngiliz askerleri Delhi şehrine girince, evleri, dükkânları basıp, malları, paraları yağmaladılar. Genç, ihtiyâr, kadın erkek demeden bütün Müslümanları, hattâ çocukları bile kılıçtan geçirdiler. İçecek su bile bulunamaz oldu.
Hümayun Şah’ın türbesine sığınmış olan çok yaşlı Şah'ı, çoluk-çocukları ile, elleri bağlı olarak, kale tarafına götürdüler. Papaz Hudson, yolda Şah'ın üç oğlunu soydurup, don ve gömlekle bırakıp, göğüslerine kurşun sıkarak şehit etti. Cesetlerini kale kapısına astırdı. Bir gün sonra, başlarını İngiliz kumandanı Henri Bernard’a götürdü. Sonra, başları suda kaynatıp şaha ve zevcesine çorba olarak gönderdi. Çok aç olduklarından hemen ağızlarına koydular fakat çiğneyemediler, yutamadılar. Ne eti olduğunu bilmedikleri hâlde, çıkarıp toprağa bıraktılar. Hudson;
-Niçin yemediniz? Çok güzel çorbadır. Oğullarınızın etinden yaptırdım! dedi.
Sonra, Sultan'ı, zevcesini ve diğer yakınlarını Rangon şehrine sürüp hapsettiler. Sultan 1862’de zindanda vefat etti. Delhi’de 3000 Müslümanı kurşunlayarak, 27.000 kişiyi de keserek şehit ettiler. Ancak gece kaçanlar kurtulabildi.
Hıristiyanlar, diğer şehirlerde ve köylerde de sayısız Müslümanı öldürdüler. Tarihî sanat eserlerini yıktılar. Eşi bulunmayan, kıymet biçilemeyen ziynet eşyalarını gemilere doldurup, Londra’ya götürdüler. Allame (büyük âlim) Fadl-ı Hak, 1861’de Andoman adasında, zindanda İngilizler tarafından şehit edildi.
İkinci Bahadır Şah’ın ölümüyle Babür İmparatorluğu tarih sahnesinden çekildi. Hindistanda onların yerini İngilizler aldı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.