Yabancıların İslam ülkelerindeki tahribatı

A -
A +
Hindistan’da zulüm ve vahşet yapan İngiliz ordusunun üçte ikisini, beyinleri yıkanmış, kendi milletine düşman edilmiş, Hristiyanlaştırılmış veya para ile satın alınmış yerli ahali teşkil ediyordu.   Günümüzü anlamak için geçmişi iyi bilmek gerekir -4- İngilizler, hâkim oldukları bütün İslâm memleketlerinde yaptıkları gibi, İslâm âlimlerini, İslâm kitaplarını, İslâm mekteplerini yok ettiler. Tam din câhili bir gençlik yetiştirdiler. 1834'te Kalküta’ya gelen meşhur İngiliz Lord Macauley, Fârisî ve Arabî her türlü kitabın basılmasını ve yayılmasını, hatta baskısına başlanılmış olanların bile baskısının durdurularak yasaklanmasını emretmiş ve İngilizler tarafından büyük destek görmüştür. Bu zulümleri de, Müslümanların hâkim olduğu yerlerde, bilhassa Bengal’de titizlikle tatbik edilmiştir. İngilizler, Hindistan’da İslâm medreselerini kapatırken, sekiz adedi kızlara mahsus olmak üzere, yüz altmış beş kolej açmışlardır. Bu kolejlerde yetiştirdikleri talebeleri, babalarının dinlerine ve ecdatlarına düşman etmişler, beyinlerini yıkamışlardır.  Hindistan’da zulüm ve vahşet yapan İngiliz ordusunun üçte ikisini, bu şekilde beyinleri yıkanmış, kendi milletine düşman edilmiş, Hristiyanlaştırılmış veya para ile satın alınmış yerli ahali teşkil ediyordu. Hindistan’da [1833] kanunları, misyonerlik faaliyetlerinin gelişmesini sağlamış ve Protestan dinî teşkîlâtı Hindistan’da kuvvetlenmişti. Hindistan, İngiliz hâkimiyetine geçmeden evvel, İngilizler Müslümanların imanlarına saygılı davranmış, bayramlarda toplar attırmış, câmi ve mescitlerin tamirine yardımcı olmuşlardır. 1833 ve 1838’de İngiltere’den gelen emirlerle İngilizlerin bu faaliyetleri yasaklanmıştır. İngilizlerin İslâm dînine hücumlarında tatbik ettikleri siyasetin, evvela dost görünerek, yardım ederek, Müslümanları sevdiklerini, İslamiyete hizmet ettiklerini her memlekette yayıp, dünya Müslümanlarını aldatmak; buna muvaffak olduktan sonra, İslamiyetin esaslarını, kitaplarını, mekteplerini, âlimlerini, yavaşça ve sinsice yok etmek olduğunu, bu faaliyetleri açıkça göstermektedir. Bu ikiyüzlü siyasetleri ile, Müslümanlara en büyük düşmanlığı yapmakta, İslâmiyetin kökünü kurutmaktadırlar.Daha sonra, İngilizce’yi resmî lisân olarak kabul ettirmek ve Hristiyanlaştırılmış yerli gençler yetiştirmek gayretleri arttı. Bu maksatlarla tamamen misyonerlerin kontrolünde olan mektepler açıldı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.