"Beş vakit namâzı terk etmeyiniz!.."

A -
A +
"Bir namâzı kaçırmamaya çok dikkat ediniz. Ruhuma Fâtiha okuyarak beni sevindiriniz! Sizi de Cenâb-ı Hakkın lütuf ve himâyesine emanet ediyorum..."   Bugünlere kolay gelinmedi -7- 2 Haziran 1915’te Kolağası (Yüzbaşı) Mehmed Tevfîk, Çanakkale Harbi’nde yaralanmış ve şehîd olmadan önce şu mektubu kaleme almış: Sevgili Babacığım, Valideciğim; Arıburnu’nda ilk girdiğim müthiş muhârebede sağ yanımdan ve pantolonumdan hâin bir İngiliz kurşunu geçti. Hamd olsun kurtuldum. Fakat, bundan sonra gireceğim muhârebelerden kurtulacağıma ümidim olmadığından, bir hâtıra olmak üzere şu yazılarımı yazıyorum: Cenâb-ı Hakka hamd-ü senâlar olsun ki, beni bu rütbeye kadar isâl etti. Yine Mukadderât-ı ilâhiye olarak beni asker yaptı. Siz de ebeveynim olmak dolayısıyla, beni mukaddes dinimize, vatan ve millete hizmet etmek için ne suretle yetiştirmek mümkün ise, öylece yetiştirdiniz. Cenab-ı Hakka ve sizlere çok teşekkürler ederim. Mukaddes dinî ve vatani vazifemi yerine getirmeye çalışıyorum. Şehit olursam, Cenâb-ı Hakkın sevgili kulu olduğuma kanâat edeceğim. Asker olduğum için, bu, her zaman benim için pek yakındır. Sevgili babacığım ve vâlideciğim. Göz bebeğim olan zevcem Münevver'i ve oğlum Nezih'ciğimi evvela Cenâb-ı Hakkın, sonra sizin himâyenize emanet ediyorum. Onlar hakkında ne mümkün ise, lütfen yapınız! Oğlumun eğitim ve öğretimine, sâlih bir Müslümân olarak yetişmesine siz de zevcemle birlikte lütfen gayret ediniz. Zevceme hitâben yazdığım ilişikteki mektubu lütfen kendi eline veriniz. Fakat çok üzülecektir. Bu üzüntüyü giderecek şekilde veriniz. Ağlayacak, üzülecek tabii, teselli ediniz. Takdir-i ilâhi böyle imiş. Alacak ve borçlarım hakkında zevcemin mektubuna eklediğim deftere önem veriniz! Münevverin hâfızasında ve yâhud kendi defterinde kayıtlı borçlar doğrudur. Sevgili babacığım ve vâlidecigim! Belki bilmeyerek size karşı birçok kusurlarda bulunmuşumdur. Beni affediniz! Hakkınızı helâl ediniz! Rûhumu şâd ediniz. İşlerimizin tasfiyesinde refikama yardımcı olunuz. Sevgili hemşirem Lütfiyeciğim. Bilirsiniz ki sizi çok severdim. Sizin için, gücümün yettiği kadar ne yapmak lazımsa yapmak isterdim. Belki size karşı da kusur etmişimdir. Beni affet, takdir-i ilâhi böyle imiş. Hakkını helâl et, ruhumu şâd et! Yengeniz Münevver hanımla oğlum Nezih’e sen de yardım et! Hepiniz, her gün beş vakit namâz kılınız! Bir namâzı kaçırmamaya çok dikkat ediniz. Ruhuma Fâtiha okuyarak beni sevindiriniz! Sizi de Cenâb-ı Hakkın lütuf ve himâyesine emanet ediyorum. Ey akrabam ve sevdiklerim cümlenize elvedâ! Hakkınızı helâl ediniz. Benim tarafımdan cümlenize hakkım helâl olsun. Hepinizi Cenâb-ı Hakka emânet ediyorum...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.