Saadete vesile olan sekiz şey

A -
A +
Şakîk-i Belhî hazretleri, talebelerinden Hâtim-i Esam’a sordu: Ne kadar zamandır beni dinliyorsun? Otuz üç senedir. Bu kadar zaman içinde benden neler istifade ettin? Sekiz şey istifade ettim dedi.
 
Hâtim-i Esam, Şakîk-i Belhî’nin talebesinden idi. Bir gün Şakîk-i Belhî kendisine sordu: Ne kadar zamandır beni dinliyorsun? Otuz üç senedir. Bu kadar zaman içinde benden neler istifade ettin? Sekiz şey istifade ettim, dedi. Hocası, söyle! Bunlar nedir? dedi.
Birincisi, insanlara baktım, herkes, bir şeyi seçmiş gördüm. Bunların çoğu, onlara ölüm yatağına kadar, bazıları öldüğü vakte kadar, bazıları da, mezara girinceye kadar, arkadaşlık ediyor ve sonra onları yalnız bırakıp ayrıldıklarını gördüm. Kendi kendime dedim ki, dünyada öyle bir dost seçmeliyim ki, mezarda bana arkadaş olsun. Yapılan ibadetlerden başka böyle bir dost bulunmadığını gördüm. Dost olarak onları seçtim ve onlara sarıldım.
İkinci fâidem: İnsanlara baktım, herkesi, nefsin arzuları peşinde koşuyor gördüm. “Allahü teâlâdan korkarak nefislerine uymayanlar elbette cennete gideceklerdir” mealindeki ayet-i kerimeyi düşündüm. Nefsimi düşman bilerek, arzularını yapmadım.
Üçüncü fâidem, herkesi, dünyalık toplamağa uğraşıyor gördüm. Dünya malından, sarıldığımız her şeyin, bizden ayrılacağını, ancak Allah rızası için yaptığımız iyilikler ve ibadetlerin bizimle beraber kalacağını düşündüm. Dünya için topladıklarımı, Allah yolunda harcadım.
Dördüncü fâidem, herkesin başkalarını beğenmediğini gördüm. Buna sebep, birbirlerini kıskanmaları olduğunu gördüm. Allahü teâlânın taksimine ve çalışınca Rabbimin gönderdiğine razı oldum ve bütün Müslümanlarla sulh üzere oldum, onları sevdim ve sevildim.
Beşinci fâidem: İnsanların birçoğunun, insanlık şerefini, amir olmakta, çok mal ve evlat sahibi olmakta zannettiklerini gördüm. İnsanların yanıldıklarını anladım. Takvaya sarıldım. Rabbimden korkarak, haramlardan kaçtım.
Altıncı fâidem: İnsanlara baktım. Birbirlerinin mallarına, mevkilerine göz dikerek, düşmanlık ettiklerini gördüm. Şeytanı ve onun gibi Müslümanlarla uğraşanları düşman bilip, sözlerine aldanmadım. Muhammed aleyhisselâmın yolunu gösteren Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarına tabi oldum.
Yedinci fâidem: Herkesin yiyip içmek, para kazanmak için haram ve şüpheli şeyleri aldıklarını gördüm. Allahü teâlânın rızkımı elbette göndereceğine güvenerek onun emrettiği gibi çalıştım. Rızkımı helal yoldan kazandım.
Sekizinci fâidem: İnsanlardan bazılarını altınlarına, bazılarını sanatına ve kazancına, bazılarını rütbesine, bazılarını da kendi gibi birine güveniyor, gördüm. Her zaman yalnız Allahü teâlâya güvendim. O emrettiği için çalıştım, sebeplere yapıştım. Fakat yalnız ondan istedim.
Şakîk, bu sözleri işitince, çok memnun oldu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.