Allahü teâlâyı çok hatırlayınız ki...

A -
A +
Muhammed Şüveymî hazretleri buyurdu ki: “Allahü teâlâyı çok hatırlayınız. Buna devam ederseniz O’ndan gafil olmazsınız. Yani günahlara dalmazsınız.”
 
 
İslam âlimlerinin gaflet ile ilgili buyurdukları -5-
Muhammed Şüveymî (rahmetullahi teâlâ aleyh) talebelerine devamlı olarak; “Allahü teâlâyı çok hatırlayınız. Buna devam ederseniz O’ndan gafil olmazsınız. Yani günahlara dalmazsınız" buyururdu.
Evliyanın büyüklerinden Ebû Abdullah el-Kureşî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdu ki: “Mâsiyetin, günâh işlemenin sebebi gaflettir. Yani Allahü teâlâyı unutmaktır.”
Ka'b-ül-Ahbâr (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdu ki: "Uyuyacağın zaman sağ tarafa ve kıbleye dönmüş olarak yatılır. Çünkü, uyku bir çeşit ölümdür."
Salihlerden biri, hocasını rüyada görüp sual eder:
"Kıyamette en büyük pişmanlık nedir?"
Hocası buyurur ki:
"Gafletin neticesi olan pişmanlık..."
Şems-i Tebrîzî ile, Mevlânâ hazretleri, geceleri ekseriyetle sohbet ederdi. Yine bir gün gecenin bir mehtaplı ânında, sohbet ediyorlardı. Medresenin damından, Şems-i Tebrîzî, etrafına birazcık baktı ve şöyle dedi:
“Hiçbir evde, az bir ışık bile görünmüyor, Ölü gibi, gafletle, uyuyor bu kimseler. Keşke kalkıp Allah'a, ibâdet eyleseler. Zira kim, az sıkıntı çeker ise bu dünyada, yarın mahşer gününde fazla ızdırap görmez.”
O böyle söyleyince, hazret-i Mevlânâ ellerini kaldırıp o anda şöyle duâ etti: 
"Şems-i Tebrîzî hürmetine İlâhî, uyandır ölü gibi yatan bu ahâlîyi...”
Mevlânâ hazretleri böyle duâ edince, gökyüzünde bulutlar toplanmaya başladı. Şimşek çaktı ve peşinden kuvvetli gök gürledi. Şehir halkı bu gök gürlemesinden uyandı. Civardaki evlerden sesler yükseliyor, herkes korkularından, "Allah Allah" diyordu. Hazret-i Şems buyurdu ki:
"Nasıl şimdi insanlar, bu yalancı uykudan, bu sesle uyandılar, hakiki uykudan da, gafletten de ancak bir veliyy-i kâmilin, hakiki bir Allah adamının rehberliği ile uyanırlar..."
Evliya zatlardan biri vefat etmişti. Vefatından sonra bir sevdiği bu zatı rüyada gördü ve sordu:
"Hocam hâliniz nicedir?"
Buyurdu ki:
"Burası çok dehşetli bir yer kardeşim. Aman ha emr-i marufu, doğru itikadı, dinin emir ve yasaklarını anlatmayı elden bırakmayın. Şu kadar söyleyeyim ki, beni tekrar dünyaya gönderseler tek bir iş yapardım orada. Giyerdim ayağıma demirden bir ayakkabı, alırdım elime bastonumu. Bütün dünyayı ev ev dolaşır, tek bir şey söylerdim kapıya çıkanlara: Ey insanlar gafletten uyanın, uyanın gafletten. Ölüm var, ahiret var, dünyada yaptığınız her işten hesaba çekileceksiniz, amellerinize göre ya ebedi cennette kalacaksınız ya da sonsuz cehennemde..."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.