Kızlar keyif içinde yediler yemeklerini...

A -
A +
Genç kız dikkatle baktı. Bu yakışıklı genci beğenmişti. Göz göze geldiler genç adamla!..
 
 
Şerif, sipariş almak için masaya yaklaştı:
- Küçük hanımlar ne arzu eder? Zeytinyağlılarımız, ızgaramız var... Salata yaptırıyorum...
Elif atıldı:
- Ben köfte istiyorum. Bir de şakşuka... Antalya’nın şakşukası meşhurdur arkadaşlar...
Diğerleri de siparişlerini verdiler. Şerif istenenleri dikkatlice yazıp uzaklaştı. Elif ellerini birbirine kenetleyip etrafına baktı:
- Harika bir yer. Bence bugün dinlenelim. Burada vakit geçirelim. Bir program yapalım. Yarın sabah itibariyle fırlarız. Önce Side... Side’ye mutlaka gidelim. Aspendos’u falan gezeriz. Alanya’ya kadar gideriz.
Eda başını salladı suyunu içerken:
- Alanya’yı hemen yarına koymayalım. Sindire sindire gezeriz. Yarın Side’yi gezelim. Denize falan gireriz. Teker teker dolaşalım.
Bu, oy birliğiyle kabul edilen bir teklifti. Bu arada siparişler geldi masaya. Kızlar hemen yemeklere daldılar. Çok acıkmışlardı. Keyif içinde yediler yemeklerini. Herkes memnundu…
Elif yemeğini bitirip son lokmasını da çiğnedikten sonra arkasına yaslandı. Etrafına bakındı huzur içinde. Tam bu sırada gördü Emre Can’ı. Restoranın arkasındaki pansiyonun hemen yanındaki müştemilattan çıkmış, o tarafa doğru geliyordu. Genç kız dikkatle baktı. Bu yakışıklı genci beğenmişti. Emre Can babasıyla bir şeyler konuştuktan sonra kızların oturduğu masaya baktı. Göz göze geldiler Elif’le. Hafifçe tebessüm etti delikanlı. Bir dakika sonra da masaya gelmişti:
- Yemeğin üzerine kahve alır mıydınız hanımlar?
Nazlı hayranlıkla süzdü genç adamı. Eda yüzünü buruşturdu. Beren ise hâlâ yemek yemekle meşguldü. Elif gülümsedi:
- Lütfen, az şekerli dört kahve...
Emre Can masadaki boşları topladı becerikli hareketlerle. Hızla uzaklaştı. Nazlı hayranlıkla:
- Ayyy, çok yakışıklı çocuk be! Diye baktı arkasından. Elif sessizce gülümsüyordu.
Emre Can kahveleri getirdiği zaman kızlar kendi aralarında gülüşüyorlardı. Delikanlı servisini yaptı ve kızlara gülümsedi:
- Anladığım kadarıyla ilk defa geliyorsunuz buralara...
Nazlı gözlerini kırpıştırdı:
- Evet, dört arkadaş buraları gezmek istedik. Ama burası harika bir yer... Bayıldık...
Emre Can etrafına bakındı:
- Güzeldir. Benim büyüdüğüm yer burası. Ufacıkken geldik buraya. Dört yaşında falandım. O zamandan beri babam burayı işletir. Tam yerini seçmişsiniz. Gitmek istediğiniz bütün yerlerin merkezinde burası. Size yardımcı olurum rehberlik açısından.
Elif arkasına yaslandı:
- Bizi sevindirirsiniz, pek bilmiyoruz buraları. Bir arkadaşımız her ne kadar haritasıyla bize yol göstermek istese de ona güvenimiz tam değil.
Nazlı ve Beren kahkahalar attılar. Eda suratını ekşitti:
- Size de yaranılmaz ama...
Emre Can bir sandalye çekti:
- İzin verirsiniz değil mi?
Cevabı beklemeden oturmuştu masaya:
- Side görülesi bir yerdir. Ayrıca Alanya... Alanya’da gezecek çok yer var. Dim Çayı. Antalya’da ise Aspendos, Perge...  Her gün bir yere gidilebilir. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.