"Bizim evde böyle âdetler yoktur..."

A -
A +
 
 
Necile Hanım donup kalmıştı. Şaşkın gözlerle süzdü ailesini. Cahit Bey ise gülümsedi...
 
Cahit Bey oğluna döndü ve kinayeli bir şekilde konuşmaya başladı:
- Eğer kararınızı verdiyseniz oğlum bize söyleyecek bir şey kalmaz. Karar ve tercih sizin. Madem böyle bir kararınız var anladığım kadarıyla bizim görüşlerimiz önemli değil. Biz bu durumda hiçbir yorum yapamayız. Allah mesut etsin ikinizi de.
Hakan babasının iğneleyici sözlerini anlamıştı. Hemen atıldı:
- Onu demek istemedim baba, tabii ki sizin görüşleriniz de önemli. Ama biz kendi düşüncemizi belirttik sadece. Kararımız bu.
- Hayırlısı olsun oğlum. Biz üzerimize düşen neyse onu yaparız.
Esra ortamın gerildiğini fark ederek konuyu değiştirmek istedi:
- Evet, sanırım revani seversiniz. İddia ediyorum, bu dünyada hiç kimse annem kadar güzel revani yapamaz.
Cevap beklemeden yerinden kalkıp mutfağa doğru ilerledi. Sofrada kalan herkes sessizdi...
              ***
Yemekten sonra Esra’nın demlediği çaylar içilirken Cahit Bey birkaç cümle ile güncel olaylardan konuştu. Hakan hayran bir şekilde kız arkadaşını seyrediyor, gözü etrafını pek görmüyordu. Cahit Bey bardağındaki son yudumu da içip Esra’ya uzattı:
- Canım kızım, bir bardak daha verirsen içerim doğrusu. Bugün Dilek Hanımın onuruna iki bardak içeyim.
Sonra Dilek’e döndü:
- Bizim alışkanlığımız da bu işte... Mutlaka yemek ardından çay demlenir.
Dilek şaşırmış gibi dudak büktü:
- Bizim evde böyle âdetler yoktur. Sabahları portakal suyu içerim ben. Babam bir İtalyan kahvesi içip gider. Kahvaltı falan etmez. Annem de öyle. O da Türk kahvesi içer. Yemeklerden sonra da birkaç kadeh bir şey alırlar. Böyle çay falan yapılmaz bizim evde. Zaten annem misafirlerine çay ikram etse hepsi kahkahalarla güler. Alışmadık biz.
Necile Hanım donup kalmıştı. Şaşkın gözlerle süzdü ailesini. Cahit Bey ise gülümsedi:
- Herkesin alışkanlıkları farklı tabii ki evladım. Biz içki içmeyiz. Hakan da içmez...
Dilek kaşlarını kaldırdı:
- Aaa, olur mu öyle şey Hakan! Tek başıma içmekten zevk almam ben.
Hakan dudaklarını ısırdı. Çekinerek yan gözle anne ve babasına baktı. Sonra usulca fısıldadı:
- Sen nasıl istersen…
Necile Hanım hafifçe inledi. Yanı başında oturan Esra annesinin kolunu tuttu sanki ona destek verircesine. Hakan ailesinin tepkilerinin artacağından korkmuş olacak ki ayağa kalktı:
- Ben seni götüreyim Dilek. Seninle geleyim. Bu saatte yalnız başına araba kullanma.
Dilek bir kahkaha attı:
- Ne olacak ayol, ben gecenin ikisinde, üçünde bile yalnız dönüyorum eve. Bir şey olmaz merak etme. Bastım mı gaza giderim. 
Cahit Bey dikkatle izliyordu iki genci. Hiç karışmamayı yeğledi. Dilek ayağa kalkıp gülümsedi:
- Hadi, hoşça kalın, teşekkür ederim. Görüşürüz, bayyy... DEVAMI YARIN
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.