AKM yetmez Topçu Kışlası da yapılmalı…

A -
A +
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gezi eylemcileriyle olan hesabını henüz kapatmadığı sözlerinden belli oluyor. 
Önceki gün Atatürk Kültür Merkezi ile ilgili yaptığı açıklamada bunu bir kez daha gösterdi:
"İstediğiniz kadar bağırın, çatlayın, patlayın, bak yıktık. Ve inşallah kısa zamanda da orada dünyada sayılı muhteşem bir opera binasını çok amaçlı olarak yapıyoruz" dedi.
Bu sözler bazı kesimler tarafından tepkiyle karşılandı. Onlara göre Cumhurbaşkanı kendi vatandaşlarından bir kısmına böyle seslenemezmiş, onları bu şekilde ötekileştiremezmiş.
Cumhurbaşkanı'nın zaman zaman sert üslup kullandığına ben de şahit oluyorum. Bazı zamanlar, "Keşke daha farklı bir dil kullansa" dediğim oluyor.
Ancak kimse kusura bakmasın!
Gezici tayfasıyla ilgili söylenen en ağır sözlerin çok da ağır olmadığını düşünüyorum. Hatta onların, bu sözlerden çok daha fazlasını hak ettiğine inanıyorum.
Çünkü Gezi eylemleri sırasında neler yaşandığını ve asıl amacın ne olduğunu çok iyi biliyorum. Yazdığım yazılar da ekranlarda yaptığım konuşmalar da arşivde duruyor. 
Dileyen açıp izler ya da okur.
Daha o günlerde yaşananların yapılacak bir askerî darbeye zemin hazırlama amacıyla tezgâhlandığını söylemiştim. Daha da önemlisi, "Bu işin arkasında bir cemaat, yani FETÖ var. Emekliye sevk edilen cemaate mensup bazı polisler ve yine emekliye sevk edilen bazı eski MİT mensupları bu işin başrolündedir" demiştim.
Ve yine o günlerde eylemi başlatan çevreci gençlere, "İçinizdeki hainlerin oyuncağı olmayın çünkü sizi kullanıyorlar. Sizi ölüme gönderenlerin amacı hükûmeti yıkmaktır" demiştim.
Bugün hâlâ aynı noktadayım.
Çevreci gençleri bir kenara ayırarak, Gezi'yi bir ayaklanmaya çeviren diğer kesimlerin bu ülke topraklarında yaşamayı hak etmediğini düşünüyorum. 
Bakmayın siz, Erdoğan az bile söyledi!
Hem ne yapacaktı? 
O günlerde Gezi Parkı'ndaki ağaçlara ip bağlayıp, "Onu burada asacağız" diyen şehir iblislerine şiir mi yazacaktı? "Zulüm 1453'te başladı" diyen ecdat düşmanlarına gül mü atacaktı? 
"3. Köprü'nün adını Emine koy, hepimiz üstünden geçelim" diyen, Cumhurbaşkanı'nın ölmüş annesine ve dahi tüm aile bireylerine koro hâlinde küfreden namus ve şeref fukaralarına övgü mü yağdıracaktı? 
Kendisini Dolmabahçe Sarayı'nda kıstırıp Kaddafi gibi cansız ele geçirmek üzere harekete geçen ve son anda özel harekâtçılar tarafından durdurulan zombilere ne diyecekti Cumhurbaşkanı? 
Kemal Kılıçdaroğlu gibi onların alınlarına lanetli busecikler mi konduracaktı?
Hiç de bile...
Erdoğan bugün hâlâ yaşayanların arasındaysa, bu onun çelik gibi iradesi sayesindedir, arkasında ölümüne duran milleti sayesindedir. O ayaklanma sayesinde bu ülkenin ekonomisine 200 milyar dolar zarar verdiniz. Dibe vuran dolar ve faizler sizin alçaklığınız yüzünden fırladı. 
"Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğu için bütün halkı kucaklamalıymış! Kuşatıcı ve yapıcı konuşmalıymış."
Hı hı tabii, ne demezsiniz! Siz de Erdoğan tarafından kucaklanmayı bekliyordunuz zaten değil mi? 
Biraz mert olun, insan olun, insan evladı olun be! 
Bin defa kucak açtı size bu adam. Ona ve ona oy veren millete hakaretten başka bir şey duymadı bu kucak açmanın karşılığında. 
Bakınız!
Bir kez daha Gezi'de bulunan çevreci eylemcileri bir kenara ayırarak, Gezi'yi bir ayaklanmaya çeviren şehir iblislerine sesleniyorum: 
Erdoğan sizin Cumhurbaşkanı'nız değil. Çünkü siz bu toprakların insanı değilsiniz. Sizin kimliğinizde "Türk" yazması bu topraklara hakarettir. Bu ülkenin yüzde 52'si, size kucak açacak Erdoğan'a hakkını helal etmez bunu iyi bilesiniz.
Atatürk Kültür Merkezi, siz izin verdiniz diye değil, size rağmen yıkıldı. Mimarlar Odası’nı, Barolar Birliği’ni harekete geçirmeniz işe yaramadı. Zaten size kalsa, bir enkaza dönüşen AKM yerinde kalacak ama Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve 3. Havaalanı yıkılacaktı değil mi?
Bütün büyük projeler askıya alınacak, Türkiye yeniden IMF’nin kapısındaki dilenci konumuna düşürülecekti değil mi?
Ha…
Ve bu vesileyle şunu da açık açık ifade edeyim.
Sadece Atatürk Kültür Merkezi'nin yıkılmasıyla veyahut yeni opera binasının yapılmasıyla kalmamalı bu mesele.
Topçu Kışlası içinde AVM olmayacak şekilde eskiden olduğu yere aynı şekilde yapılmalıdır.
Gezici'lerin patlaması ya da çatlaması için değil. O kışlayı, “Son Osmanlı kalıntısının ortadan kaldırılması” olarak gören Avrupa’nın kudurması ve çıldırması için yapılmalı…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.