Seçimler ve tefeciler

A -
A +
Yerel seçimlere 7 ay gibi bir zaman olmasına rağmen AK Parti çalışmalarını hızlandırdı.
Önceki yazıda Erdoğan'ın tüm il ve ilçelerde halkın nabzını tutabilecek anketler yaptırdığını söylemiştim. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'nin de hazırladığı raporu Erdoğan'a sunmaya hazırlandığı söyleniyor. 
Belediye başkan adaylarının seçime bir iki ay kala açıklanacağını düşünenler, bu ay büyük bir şok yaşayabilir. Gelen bilgiler, adayların ekim ya da kasımda açıklanacağını gösteriyor.
Peki bu acele neden?
Nedeni çok basit. AK Parti seçmeni, yerel yönetimlerden yana bir hayli dertli. Hizmetinden memnun olmadığı ve istemediği başkanın bir daha aday gösterilmeyeceğini bir an önce duymak istiyor. 
Erdoğan da giderek şiddetlenen bu aciliyet duygusunu görüp ona göre hareket etmek istiyor. Kısacası seçmenini daha fazla kızdırmak istemiyor. Zira AK parti seçmeni kızdığında yapacağı şeylerin küçük bir kısmını 24 Haziran seçimlerinde milletvekillerine tattırdı. 
Ve aynı seçmen şimdi, "Benim istemediğim, benim oy vermeyeceğim adaylarla gelme" diyerek parti yönetimini daha şimdiden bir hata yapmaktan menetmeye çalışıyor. 
Erdoğan da durumun ivediliğini kavramış görünüyor. Bunca yıldır didindiği davasını ve çabasını mahvedecek isimleri eleyerek seçmenin karşısına çıkmak istiyor. 
Aylardır sahada dolaşan ve seçmenin düşüncesini öğrenmeye çalışan biriyim. Bu süre zarfında gördüğüm tablo şu:
Seçmen, ismiyle marka olmuş, zenginliğiyle tanınmış şaibeli isimler istemiyor. Aksine sıradan, temiz ve mütevazı yaşamıyla dikkat çeken isimlerin aday gösterilmesini istiyor. 
Yetenekleri kadar, sadakatiyle de ön plana çıkan adaylar istiyor. Farklı isimler değil, fark oluşturacak isimlerin koltuğa oturmasını istiyor.
Heveslerine boyun eğen, karanlık beceriler konusunda usta olan isimlerin aday gösterilmesi, AK Parti açısından bir kıyamete neden olabilir. Bu nedenle AK Parti 16 yılın sonunda, kapasitesinin çok ötesinde bir imtihana tabi tutulacak. 
Bugüne kadar imtihanı veremeyen mevcut belediye başkanları bırakın yeniden aday gösterilmeyi, bir daha bu partinin kapısından bile geçemeyecekler. 
Erdoğan'ın bu isimler için çeşitli sürprizler hazırladığına adım gibi eminim! Zannım odur ki bu isimler sadece makamını kaybetmekle kalmayacaklar.
Devamını getirmeye gerek yok zira lafın tamamı deliye söylenir!


TEFECİLİK YENİDEN HORTLADI

Savcı Sayan bir cümle etti, Türkiye’nin dört bir yanından isyan ve feryat yükseldi. Doğrusunu isterseniz meselenin bu boyuta geldiğini tahmin etmiyordum.
Patlak veren ekonomik krizle beraber, bankalardan kredi alamayan garibanlar, birer ikişer tefeci tuzağına düşüyormuş meğer…
Bankanın vermediği krediyi büyük faizlerle veren, verdiği parayı belirlediği faiziyle birlikte alamayınca evlere, iş yerlerine çöken tefecilerin sayısı günden güne artıyor.
Yuvalar yıkılıyor, iş yerleri silah zoruyla el değiştiriyor, intiharlar yaşanıyor.
Geçenlerde iş yeri olan bir arkadaşım anlattı. Kurban Bayramı’na denk geldiği için bankadan kredi çekemeyen arkadaşım, bu işleri yaptığını öğrendiği bir avukat bozuntusundan birkaç aylığına borç para istiyor.
Avukat bozuntusu, verdiği paranın üstüne, neredeyse yarısı kadar faiz koymaya çalışıyor.
Olayın vahametine bakar mısınız?
Tefecilerle mücadele etmesi gereken bir avukat, bizzat tefecilik yapıyor.
Sözün bittiği yer yani…
Savcı Sayan’ın gündeme getirdiği, köşe bucak herkesin duyduğu bu sorunu herhâlde devlet büyükleri de duymuştur. Duymamışsa, buradan bir de ben duyuruyorum.
Bu konuya acilen ama acilen el atılmalı…
Önlem alınmazsa, çok değil, önümüzdeki birkaç ay içinde sonu gelmez büyük kahırlar yaşanacak. Tefecilerle mücadele edilmezse, bu mesele ülke genelinde büyük sorunlara neden olacak.  
Benden söylemesi…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.