Yeniden Türkçe ezan…

A -
A +
CHP'li vekil Öztürk Yılmaz 'Andımız' tartışmasının yapıldığı televizyon programında olaya farklı bir boyut kazandırıp ezanın Arapça okutulmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş.
Diyor ki:
"Ezan Türkçe okunsun ben anlayayım. Kur'ân okunsun ama ben de anlayayım. Benim dilim her tarafta konuşulsun istiyorum."
Bundan bir ay önce yazmıştım sanırım.
"Seçim dönemi geldiğinde CHP'liler ne yapar eder, muhafazakâr kesimin yeniden AK Parti'ye oy vermesine neden olacak bir açıklamalarda bulunur" demiştim.
Buyurun işte!
Ülkenin tartışılacak, konuşulacak başka hiçbir derdi, sorunu yokmuş gibi durup dururken Türkçe ezan tartışması başlattılar bu kez de...
Hayır yani ezan Türkçe okunduğunda sanki camiden çıkmayacaklarmış gibi konuşmaları yok mu?
Öztürk Yılmaz, "Daha önce Türkçeye çevrildi de ne zararını gördünüz?" diye soruyor.
Hayır efendim, Türkçeye değil, bir ucubeye, bir hilkat garibesine çevrilmeye çalışıldı Ezan-ı Muhammedî...
"Allah büyüktür "Tanrı uludur" diye değiştirdiniz. Yani Allah'ın ne olduğunu, kim olduğunu anlayamadığınız için mi ismini "Tanrı" diye değiştirmeye çalıştınız? Sonrasında, Atatürk'e de "uludur" demeye başladınız? Allah'a yakıştırdığınız sıfatı, onun yarattığı bir faniye de layık gördünüz. Onları eşit durumdaymış gibi gördünüz.
Bundan daha büyük zarar olur mu Öztürk Yılmaz?
Ezan Türkçeye çevrildiğinde kesinlikle anlayacağını söylüyorsun. Peki, daha önce Türkçeye çevirdiğiniz ezanda "Haydin Felaha" diyordu. "Felah" Türkçe mi?
Hayır, Arapça...
Peki, ne demek Felah?
"Kurtuluş" demek?
Neden "Haydin Kurtuluş"a değil de "Haydin Felah"a deme gereği hissedildi söyler misin? Hani bu millet namazın bir kurtuluş olduğunu anlar da ona göre camilere gelir diye ödünüz koptu değil mi? 
Bilinsin istemediniz. 
Yoksa siz Felah kelimesini kullanır mıydınız?
Yahu Allah’ın kulu!..
On yıllardır "Ezan evrenseldir" diye bağırıyoruz, anlamıyor musunuz? Dünyanın her yerinde aynı dilde okunur. Ezan'ın dilini değiştirmek, bir kişinin özel ismini değiştirmek gibi bir şeydir. 
Adamın adı Refik!..
Refik, "Arkadaş" demek. Sen bu adama ısrarla "Arkadaş" ismini takmaya çalışıyorsun. Adamın ismi Adem. Sen Adem’e zorla "Adam" mı diyeceksin? 
Hasta mısınız nesiniz ya?
Hem ezan Türkçe okununca ne olacak söyler misiniz?
"İmam sabah ezanında ağzımın içine içine ediyor" diyerek ezanı -hâşâ- necasete benzeten CHP'li arkadaşların imana gelecek mi?
Ezan ve sala okunuyor diye cami basıp imam, müezzin döven partililerin kuduruk hâllerini terk edecek mi?
Bir oturuşta domuzun ¼’ünü mideye indiren partili arkadaşın namaza mı duracak?
İşinize gelince İngilizceyi öğrenip şakır şakır konuşuyorsunuz. E çok merak ediyorsanız, "dinimi anlamak istiyorum" diyorsanız Arapçayı da öğrenin canım!
Öztürk Yılmaz…
Belli ki sen ve senin gibilerin derdi ne Türkçe ne de Türklük. Sizin savaşınız din ile ezan ile İslam ile...
Nasıl zarar veririz, nasıl dejenere ederiz, nasıl diğer değiştirilmiş dinlere benzetiriz diyerek yıllar yılı mücadele ettiniz ama başaramadınız. Ve başaramayacaksınız!
Sahi…
Hem evrime can-ı gönülden inandığınızı söylüyorsunuz, hem de hiç evrim geçirmiyorsunuz, bu nasıl iş? 
Niye 60 yıl önce olduğunuz gibisiniz?
Biraz balık yiyin, ne bileyim arada bir ceviz yiyin. Kurtuluşa erdirmez ama zekâyı azıcık çalıştırır belki ha, ne dersiniz?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.