Yeni bir kalkışma olursa…

A -
A +
15 Temmuz kanlı darbe girişiminin yaşandığı geceyi şöyle bir hatırlayalım ve "O gece polisten ve sivil halktan başka darbeye en fazla direnç gösterenler kimlerdi?" diye soralım.  Belki unutanlar, detaylara dikkat etmeyenler için tekrar hatırlatayım. Kadir Topbaş'ın başında bulunduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi, darbeciler daha kapıyı çalar çalmaz teslim bayrağını çekti. İçerideki bazı hain personel sayesinde belediye darbecilere tam biat pozisyonuna geçti. Neyse ki vatanı canından aziz bilen sadakat sahibi bazı personel, vatandaşlarla bir olup belediyeyi darbecilerin elinden almayı başardı. Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz seçim öncesi "Ne yapıp edip, İstanbul'u alacağız" dedi. YSK'nın aldığı karara bakacak olursak, dediğini de başarmış görünüyor. İlçelere bakalım. Darbenin ilk başladığı saatlerde sadece bin FETÖ'cü asker görevdeydi. WhatshApp konuşmalarında, "Hadımköy Askerî Kışlasından gelecek olan iki bin arkadaşımızın yolunu açın" mesajları yazıyorlardı. O aşamada Esenyurt Belediyesi devreye girdi. Hadımköy Kışlası'nın etrafı ağır iş makineleri ve eli silah tutan belediye personeli tarafından çevrildi. Kışladan çıkmak isteyen darbecilerle dehşet boyutunda bir mücadele sergilendi. Aynı belediyenin bir başka ekibi ise Erdoğan'ın indiği Atatürk Havalimanı'nın dibindeki Hava Harp Komutanlığı'na baskın yaparak çıkmaya çalışan askerleri geri püskürttü. Erdoğan'ı Atatürk Havalimanı'nda karşılayarak kendisine âdeta etten koruma kalkanı oluşturan kurumlardan biri de Küçükçekmece Belediyesi'ydi.  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçim öncesi, isimlerini zikrederek "Bu iki belediyenin kazanılmasına büyük önem veriyorum. Bu belediyeleri muhakkak almalıyız" dedi. Ve aldı... Ankara'ya dönelim. O gece Ankara'da darbecilere karşı en fazla direnç gösteren, bütün belediye araçlarını kışlaların önüne yığan, sosyal medyadan ve elektronik billboardlardan darbeye direniş çağrısı yapan isim Melih Gökçek'in başında bulunduğu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ydı. Kemal Kılıçdaroğlu seçim öncesi "Ankara'yı da muhakkak almamız lazım" diyordu. Aldı da... Seçim öncesi başka illerden de bahsediyorlardı hatırlarsanız. "Bursa, Balıkesir, Manisa'yı da alacağız" diyorlardı. Bu şehirler küçük oy farklarıyla âdeta direkten döndü... Gereksiz gibi görünen bu bilgileri neden verdiğimi merak etmiş olabilirsiniz. Anlatayım. Seçim öncesi "Bu seçim beka seçimidir" derken gerek PKK'nın siyasi uzantısı olan HDP'den gerekse bir süredir perde arkasında yeni ihanet oyunları kurgulayan FETÖ'den bahsediyorduk. Görünen o ki gerek HDP gerekse FETÖ bu seçimlerde istediği sonuçları elde etti. HDP penceresinden bakacak olursak... CHP ile HDP'nin yaptığı protokol gereği, HDP'ye meclis üyelikleri hatta başkan yardımcılıkları verilecek. HDP'li bir yönetici İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin en önemli şirketlerinden birinin başına genel müdür olarak getirilecek.  O dönem yazdığım yazılarda, "Yarın bu şehirlerde şehir hatları vapurlarına bomba konmayacağının, tıpkı Güneydoğu'da olduğu gibi asfaltların altına bomba döşenmeyeceğinin garantisi yok" demiştim hatırlarsanız. Allah fırsat vermesin ama bu iş birliğinin kanlı sonuçlarını orta vadede göreceğimizi tahmin ediyorum. FETÖ penceresinden baktığımızda durum çok daha vahim görünüyor. FETÖ konusunda uzman olan herkes, yeni bir kalkışma tehlikesinin muhtemel olduğundan bahsediyor. Peki bir an, yeni bir kanlı darbe girişimi yaşandığını varsayalım. İstanbul'da durum ne olur? İstanbul Büyükşehir Belediyesi darbeyi bastırmak için elindeki imkânları kullanır mı? Ya da mevcut Belediye Başkanı, "Sonuna kadar direnin" talimatı verir mi? Esenyurt'u kazanan CHP'li belediye 15 Temmuz'daki gibi Hadımköy Askerî Kışlası'nın önüne ağır iş makineleri gönderir mi? Ya da Yeşilyurt'taki askerî hareketliliği başlamadan bastırır mı? Küçükçekmece Belediyesinin personeli Erdoğan'a bir kez daha canlı kalkan olur mu? Peki Ankara? Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı halkı sokaklara dökülmeye davet eder mi? Ağır iş makinelerini askerî kışlaların önüne yığma talimatı verir mi? Böyle bir durumda ne olacağını söyleyeyim.
Terlikleri ayağına geçirip ekran karşısında kanlı darbe girişimini kılı kıpırdamadan izleyen Kemal Kılıçdaroğlu'na yeni isimler katılır... 

 
Seçim ve hile

Muhalefet, seçim sandıklarında yaşanan hilenin üstünü örtmek için iktidara, “Hani bizim seçim sistemimizde hile yapılamaz diyordunuz. Şimdi ne oldu da seçimde hile olduğundan dem vuruyorsunuz” diye yükleniyor.
Tamam da kardeşim, adamlar yalan yanlış bir şey söylememiş ki…  “Seçimde hile yapılamaz” demek aynı zamanda, “Hile yapmaya çalışan da suçüstü yakalanır” anlamına gelir. Ki yakalandınız işte!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.