Bu karar seçileni şaibeli yapar!

A -
A +
Yaptığı hukuksuz uygulamalarla seçimi kaosa çeviren Yüksek Seçim Kurulu, İstanbul seçiminin iptaline dair gerekçeli kararını nihayet açıkladı. 
Ben YSK'nın 250 sayfalık gerekçeli kararda özetle ne demek istediğini anladım. Dinlemek isterseniz, gelin size de anlatayım.
Önce seçimin yenilenmesini isteyen 7 üyenin söylediklerinden başlayayım.
Bu üyeler, "Cumhuriyet Halk Partisi lehine geçerli sayılan ancak usulüne uygun bir sayımda, geçersiz olması gereken oyların toplamının 35 bin civarında olduğu belirlenmiş ve bu oyların seçimlerin, sonucunu doğrudan etkilediği tespit edilmiştir" diyor.
Yani 108 sandıkta sayım döküm cetveli bulunmayan ve hiçbir sandık başkanı veya müşahidinin imzalamadığı 35 bin oyun CHP’ye yaradığı kabul ediliyor.
Aynı üyeler, İl ve ilçe seçim kurullarından gelen belgeler ışığında, İstanbul genelinde şüpheli oy sayısının 300 binden fazla olduğunu, bu sayının Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi adayları arasındaki oy farkının 20 katı olduğunu, bu nedenle seçimlerin iptali yönünde karar verdiklerini söylüyor.
CHP veya bir başka parti, bu usulsüzlüklerin yaşanmadığına dair bir belge veya delil sunabiliyor mu?
Hayır!
Şu ana kadar yaptıkları açıklamalarda, "Seçimler siyasi emirle iptal edilmiştir" demekten ve "YSK'nın gerekçeli kararında hırsızlık yapıldığı belirtilmiyor" demekten öteye geçemediler.
Hadi bir de seçimin yenilenmesine itiraz eden 4 üyenin gerekçelerine bir göz atalım.
Olumsuz yönde görüş bildiren hâkimler, seçmen sandık kurullarının hatasının, sandığa oy vermeye gelen seçmene mal edilemeyeceği yönünde fikir belirtiyor.
Aslında, “Biz YSK olarak bir halt yedik ve seçimi elimize yüzümüze bulaştırdık. Kanunen sandık başkanı olmaması gereken kişileri sandıklarda görevlendirdik. Oyların satır atlatma sistemiyle başka bir adaya verilmesine sebep olduk. Binlerce imzasız ve boş belgeyi doluymuş gibi CHP adayının işine gelecek şekilde sisteme girdik. Oyların yeniden sayılmasına yönelik itirazı da reddettik ve bir kaos ortamı oluşturduk” demeleri gerekiyor ama…
Elleri gitmemiş bunu yazmaya…
Bu satırları dikkatle okuduğunuzda, olumsuz yönde oy kullanan üyelerin, seçimde bir yolsuzluk veya usulsüzlük yapıldığını bizzat kabul ettiklerini görüyoruz.
Özetle, "Evet, sandıklarda bahsi edilen yolsuzluk ve usulsüzlükler yapıldı ama bunun suçu seçmene yüklenemez" diyorlar. Kusura bakmayın ama bu kadar mantık dışı bir açıklama olamaz!
Zaten kimse sorumluluğu seçmene yüklemiyor, "suç seçmendedir" demiyor ki.
Bırakın algı oyunlarını, bırakın kelimelerle oynamayı kardeşim!
Sandık başkanı olmaları kanunen yasak olan 754 kişiyi seçmen mi belirlemiş? 18 sandıkta sayım döküm cetvelinin olmaması seçmenin hatası mı? 108 sandıkta hiçbir sandık başkanının ve parti müşahidinin imzasının olmaması seçmenin suçu mu?
Geçersiz olması gereken 35 bin oyu CHP lehine sisteme giren seçmen mi? Tutanaklarda oynamaları seçmen mi yapmış? 
Hayır!
Eee, daha ne o zaman?
Seçmen oyunu kullanmış tamam ama birileri o oyu alıp hak etmeyen başka bir adaya yazmış.
Benim verdiğim oy ortada yoksa, ben bunun hesabını kime soracağım? Ha, yani sizin deyiminize göre ben bu oyun üstüne bir bardak soğuk su içeceğim ve sesimi kesip oturacağım öyle mi?
Seçmen, "Binali Yıldırım'a verdiğim oy iç edilmiş. Burada benim suçum ne?" diye soruyor. 
Hadi verin cevabını!
"Efendim tabii ki sizin suçunuz yok, oyları çalmışlar ve biz farkında olmamışız. Siz de yapılan haksızlığa, usulsüzlüğe ve hırsızlığa göz yumun ve itiraz etmeyin" mi diyeceksiniz?
Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz Allah aşkına?
Şimdi diyelim ki siz bir bankaya gittiniz ve şahsi hesabınıza para yatırdınız. Ama veznedar bu parayı alıp kendi hesabına aktardı. Banka yönetimi, "Tamam veznedarımız parayı kendi hesabına yatırmış, bunu kabul ediyoruz. Veznedara parayı teslim eden kişi de kesinlikle suçsuzdur ama bu parayı geri iade edemeyiz" diyebilir mi?
Dahası siz de bu karara riayet edip, "Tamam o zaman" diyebilir misiniz?
Demek ki neymiş?
Asıl almış olduğunuz kararla seçmeni cezalandırmış oluyorsunuz. Normalde yenileme kararı verilerek seçmenin oyları korunmuş oluyor.
Daha açık söylemek gerekirse...
Seçmenin oyunun çalınması seçmeni suçlu yapmaz ama seçileni şaibeli yapar!
Bu kadar net!
CHP'ye gelince...
YSK'nın 7 üyesinin açıkladığı iptal gerekçelerindeki detaylara cevap vermek yerine "Bu siyasi bir karardır" demeleri aslında suçluluğun kabulüdür. Haklıysan, 7 üyenin kalem kalem sıraladığı usulsüzlüklerin olmadığını belgeleriyle açıklarsın.
Gerisi fasa fiso...
Neymiş efendim...
YSK'nın gerekçeli kararında hırsızlık yapıldığına dair bir cümle geçmiyormuş. 
Evet...
YSK açık açık, "Çok basit çünkü çaldılar" dememiş tamam ama bu anlama gelecek bütün delilleri de ortaya koymuş yani birader.
Sen anlamak istemiyorsan başka; ama biz anladık!
Bir vatandaşın dediği gibi...
Türk Silahlı Kuvvetleri de öldürdüğü teröristler için "etkisiz hâle getirildi" diyor ama herkes öldürüldüklerini şıp diye anlıyor. 
Siz anladınız mevzuyu!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.