‘Eko’lojik denge!

A -
A +
Bir Kanal İstanbul tartışmasıdır gidiyor. İstanbul'un başındaki zatı muhterem projeye engel olacağını söylüyor, "Bu bir cinayet ve felaket projesidir" diyor.
Ben jeoloji uzmanı ya da yer bilimci değilim.
Bu konuda çapımı aşacak hadsizlikte sözler söyleyemem. Ama bu projenin bir felaket ya da cinayet olduğunu iddia eden kişiden de bilimsel verilerle beni ikna etmesini beklerim. 
Peki İstanbul'un başındaki kişiden böyle bir şey duyduk mu bugüne kadar? Ben duymadım. Sadece kanal kanal dolaşıp, "Yaptırmam bunu, mahkemelere giderim" dediğini duydum. Bir de kendisine "Bu iddianızın gerekçesi nedir?" diye sorulduğunda "Benim hislerim kuvvetlidir" dediğini duydum.
Kendisi gibi bilimden bir şey anlamayanlar da ekran ekran dolaşıp, "Bu Kanal, İstanbul'un ekolojik dengesini bozacak" diyerek ortalığı velveleye veriyor. 
Belli zaten!
Dengesi öyle bozulmuş ki geçen gün, "Ben bunun bir felaket ve cinayet olacağını düşünüyorum. Bununla ilgili önümüzdeki günlerde uzmanlardan oluşan bir çalıştay yapacağız" dedi iyi mi!
Yani bu ne anlama geliyor?
Kanal İstanbul'la ilgili bir tane uzmanla görüşmediği, bir bilirkişiden rapor almadığı ve sadece hisleriyle hareket ettiği anlamına geliyor. 
İntikam hisleriyle tabii ki...
Bir de Uğur Dündar'ın programında, "Benim elimden gelse İstanbul'u bir başından diğer başına kadar SİT alanı ilan ederim" diyor. 
E, Beylikdüzü Belediyesinde mühür sendeydi azizim! Neresini SİT alanı ilan ettin bize de gösterebilir misin?
Bir de "İstanbul halkı 23 Haziran'da bana oy vererek Kanal İstanbul'un yapılmamasına da karar vermiştir" diyor ki burası çok enteresan!
Hani seçimlerden önce, "Bana oy verirseniz Kanal İstanbul'u yaptırmam" demiş olsaydı bu sözüne hak verirdim ama böyle bir vaatte bulunduğunu ben duymadım.
Duyan varsa beri gelsin!
Hem bu kafayla gideceksek o zaman Türkiye'nin yüzde 52'si de Kanal İstanbul'u yapacağı vaadinde bulunan Recep Tayyip Erdoğan'a oy verdi!
Ne yapacağız şimdi?
İstanbul Boğazı'ndan şu anda yıllık 48 bin gemi geçişi oluyor. Önümüzdeki yıllarda bu rakamın 80 bin sınırına dayanacağı hesap ediliyor ve Boğaz’ın bu yükü kaldıramayacağı, büyük felaketlerin yaşanacağı dile getiriliyor.
Ne yapacağız?
Sayın Başkan hisleriyle hareket ettiği için kanal yapmayacağız ve oturup bu felaketleri mi izleyeceğiz?
Vallahi ben onu bunu bilmem kardeşim.
Sayın Başkan'ın "Kredi bulmaya gidiyorum" ayağıyla gittiği Almanya ve İngiltere'de para babalarıyla ve baronlarla görüştükten sonra döner dönmez, "Ben bu Kanal İstanbul'u yaptırmam" demesi bana çok manidar geldi!
Eğer kredileri bu vaat karşılığında aldıysa günahı kendi boynuna...
Bir de olayın şu boyutu var.
Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir sabah uyanıp, tamamen hisleriyle hareket ederek "Ben şuraya bir kanal açayım" dediğini düşünmüyorsunuz değil mi?
Yıllardır bu işin fizibilitesi yapılıyor, artıları ve eksileri hesaplanıyor. Kaldı ki bu ülkenin saygın bilim adamları, Kanal İstanbul'un yapılmasının elzem olduğunu söylüyor. İlber Ortaylı "Bugün bu iktidar yapmazsa bile önümüzdeki yıllarda gelecek olan iktidarlar el mahkûm burayı yapmak zorunda" diyor. Kendisinden pek hazzetmediğimiz Celal Şengör de aynı şeyi söylüyor. 
Ve daha niceleri...
Ne yapacağız? Bir kişinin hislerine mi bakacağız yoksa bilim insanlarının ortaya koyduğu verilere mi inanacağız?
Yıllardır aynı şeyi yaşayıp durmaktan da gına geldi kardeşim. "Onu yapma, bunu yapma, şunu yaptırmam, bunu yaptırmam" diyenlerden hakikaten 'bö' geldi artık!
Yıllar içinde yaşayıp gördük işte...
Marmaray'ı yaptırmak istemediler, “Balıkların yuvalarını bozacaksınız” dediler. Avrasya'nın yapımına karşı çıktılar, “Boğaz’da ters su akıntısına neden olabilir” dediler. Yeni İstanbul Havaalanı'na karşı çıktılar, “Oradaki otlar ve çimenler zarar görecek” dediler. 
Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi Köprüsü'nü engellemeye çalıştılar, “Ağaçlar kesilecek, kuşların seyir yönü değişecek” dediler. Tünellere karşı çıktılar, “Dağlar deliniyor ama ya fay hatları o dağların altından geçiyorsa” dediler. Duble yollara burun kıvırdılar, “Yol tamam da o yollardan geçecek araba alabiliyor muyuz” diye yıllarca yırtınıp durdular. 
Ve bu büyük projeler hayata geçtiğinde ne yaptılar biliyor musunuz?
"Bari adını 'Atatürk' koyun" dediler.
Göreceksiniz, yine aynısı olacak!
Onun için hükûmetten istirhamımdır.
Kanal İstanbul'un yapılacağı bölgeye şöyle 15-20 tane Atatürk büstü serpiştireceğimizi ilan edelim! 
Yoksa bunları ikna etmek mümkün olmayacak.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.