Biz bize yeteriz güzel ülkem!

A -
A +
 
 
Bir haftadır dile getirdiğim yardımlaşma ve dayanışma hesabı nihayet açıldı. Ben "Gönül Kumbarası" demiştim, devletimiz "Millî Yardımlaşma" hesabı adını koymayı uygun buldu.
İsim çok da önemli değil.
Bu hesabın açılması o kadar önemliydi ki anlatamam. Daha önce de söylediğim gibi. Dünya üzerinde vatandaşına aylarca maaş verebilecek bir ülke yok.
Bakmayın siz birilerinin "Amerika vatandaşlarına maaş dağıtıyor" şeklinde algı operasyonu yapmalarına...
Amerika'nın durumunu her gece ekranda dinliyor, izliyoruz.
Krizi atlatmak için bir haftada karşılıksız 1 buçuk trilyon dolar basan Amerika, vatandaşlarına belli bir süre için maaş dağıtacağını söylüyor söylemesine ama korona testi yaptırmak isteyen sigortalı vatandaşından 9 bin, sigortasız vatandaşından ise 34 bin dolar para istiyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu testleri ücretsiz yapıyor. Ayrıca 2 milyon vatandaşına 1000'er lira maaş yardımı yapacağını açıkladı. Emekli maaşlarını artırma kararı aldı. Belediyeler, bölgesindeki vatandaşlarına yardım yağdırıyor.
Yani öyle bahsi edildiği gibi Amerika'dan Almanya'dan geri durumda değiliz.
Birileri de yardım hesabının açılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor. "Devlet böyle bir dönemde vatandaşından para talep eder mi?" diyenler var.
Allah akıl versin!
Devlet vatandaşından para talep etmiyor. Aksine, vatandaşlarının, "Biz bu günleri dayanışma içinde atlatmak istiyoruz. Bir hesap açın, zorda kalan kardeşlerimize destek olalım" diyen milyonların talebine karşılık veriyor. 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de aynı şeyi yapıyor. Varlıklı kesimlerden gelecek yardım taleplerini kabul edeceğini açıklıyor ve çok da güzel yapıyor. 
Kaldı ki...
Bu ülke geçmiş tarihlerde, Atatürk Büstü yapabilmek için bağış hesapları açmış bir ülke. "Devlet vatandaşından para toplar mı?" diyen geri zekâlı kesime bunu hatırlatmak gerekiyor. 
Neyse, geçelim...
Söylediğim gibi, yardım hesabının açılması çok doğru bir karardı. Ancak bundan sonrasının da doğru şekilde yönetilmesi gerekiyor. Çünkü bu konuda ortaya atılacak en küçük bir iddia dahi büyük sorunları beraberinde getirebilir. 
Bunun için yapılması gereken bazı şeyler var.
Şahsi kanaatimi soracak olursanız bu hesabın olabildiğince şeffaf olması gerekiyor. 
Ki bunun örneklerini daha önce gördük. Acun Ilıcalı'nın depremzedeler için yaptığı yardım programlarında ekranın alt köşesinde kumbaraya düşen paranın miktarı bir sayaç şeklinde sürekli halkın gözü önündeydi. 
Devlet aynı taktiği uygulayabilir.
Belki de bütün televizyon kanallarında bu sayaç bir köşede tutularak yardımın hangi boyutlara vardığı dakika dakika gösterilebilir. Ayrıca yardımların dağıtılması sırasında valilikler, kaymakamlıklar, sivil toplum kuruluşları ve mahalle muhtarlarından oluşturalan bir heyet görev alır. Toplanan yardımların kimlere gittiği böylelikle belirlenebilir.
Bunun yanı sıra...
Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün bakanlar, milletvekilleri ve belediye başkanları maaşlarını bağışlamaya başladı.
Ama yetmez...
Bu işe dev şirketler de dâhil edilmeli...
Hele hele son dönemlerde devlet garantili büyük ihaleleri alan şirketlerin bu işe öncülük etmesi gerekiyor.
Hem de devasa yardımlarla...
Ayrıca sanatçılar...
Her ortamda duyar kasan sanatçıların bu süreçte vatandaş için kesenin ağzını ne kadar açacağını da hep beraber görelim istiyoruz. Bakalım, "Bugüne kadar siz bize verdiniz, şimdi de biz size veriyoruz" diyebilecekler mi?
Göreceğiz...
Özetlemek gerekirse...
Ta en baştan söylediğimi tekrarlamak istiyorum... Bu ülke başka ülkelere benzemiyor. Dünyanın süper güçleri dediğimiz devletler şu anda açık denizlerde âdeta korsanlık yapıyor. Birbirlerinin tıbbi yardım taşıyan gemilerine el koyuyor. 
Türkiye ise neredeyse hepsine yardım gönderiyor. 
Bu süreçte dünyaya yardım gönderen Türkiye, kendi vatandaşını aç bırakmaz, açıkta bırakmaz. 
Bu süreci hep birlikte atlatacağız.
Ve göreceksiniz, bu dayanışma sayesinde bütün dünya devletleri arasında en aydınlık yarınlara çıkan ender ülkelerden biri olacağız.
Yeter ki birlik olalım!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.