Deli ile geri zekâlı arasındaki fark!

A -
A +
Meral Akşener'e göre, İyi Parti'nin oy oranı yüzde 14-15 seviyelerine çıkınca birileri devreye girdi ve kendilerine operasyon çekiyor.  Asıl konuya birazdan geleceğim ama önce müsaade ederseniz partilerin açıkladığı şu oy oranları meselesine bir değinmek istiyorum. Şimdi... Gelecek Partisi'nden Selçuk Özdağ bir açıklama yaptı geçtiğimiz gün. "Bizim yüzde 6 buçuk ila yüzde 8 civarında bir oy oranımız var" dedi. Deva Partisi'ne bakarsanız, onlar da baraj sorunları olmadığını söylüyor.  Etti mi sana yüzde 17! CHP'nin alacağı yüzde 22'yi üstüne koyun. Sonra bir de Meral Akşener'in yüzde 15 oyunu bu oranların üzerine serpiştirin.  Kaç etti? Yüzde 55 buçuk değil mi? Şimdi bunun üzerine HDP'nin yüzde 11'ini koyun. Şimdiden yüzde 66 rakamını gördük.  Ama bitmedi, durun daha... Bunun Saadet Partisi ve diğer diye adlandırdığımız partileri var. Onlara da yüzde 3 yazıverelim.  Tekrar hesapladığımızda yüzde 69 rakamına ulaşıyor muyuz? Yine bitmedi az daha sabredin. Muharrem İnce parti kurması durumunda yüzde 15'in üzerinde oyu güle oynaya alacağını söylüyor. Mustafa Sarıgül parti kurması durumunda yüzde 6'nın cepte olduğunu söylüyor.  Durun, bir daha hesaplayalım şunu... Galiba yüzde 90 oranını buluyoruz. Tersinden okursak geriye yüzde 10 civarı bir oy oranı kalıyor.  İşin tuhafı, bu isimlerin ve partilerin tamamı "AK Parti ve MHP tabanı bize kayacak ya da kayıyor" diyor! Yani bu partilere giden oyların tamamı AK Parti ve MHP'den gidecek. Öyle diyorlar. Onlara göre AK Parti yüzde 7, MHP yüzde 3 oy alacak ve bu defter kapanacak.  Yerseniz tabii!.. Onlar tam da bu oy oranlarını açıklarken bir genel araştırma yapılıyor. Yapılan araştırmada vatandaşa sorulan soru çok basit: "Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunları kim çözer?" Gelen cevapların yüzde 33'ü "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti çözer" şeklinde...  Dahası var. Yukarıda "uçuyoruz, kaçıyoruz, hopluyoz, zıplıyoruz" diye ismini zikrettiğim partilerin ve isimlerin toplamının oy aranı Erdoğan'ın oy oranını bulmuyor.  Bu konuda söyleyeceklerim bundan ibaret. Şimdi Meral Akşener ve İyi Parti'ye operasyon çekilip çekilmediği meselesine geri dönelim. Partinin kurucusu Ümit Özdağ partisinin FETÖ tarafından yönetildiğini iddia etti ilkin. Sonra bununla yetinmedi, HDP ile iş birliği yaptığını, birlikte Anayasa taslağı hazırladıklarını açıkladı. İyi Parti'den yükselen ses ne oldu biliyor musunuz? Adama "deli" dediler. Şaka değil, günlerdir gerçekten deli muamelesi yapıyorlar.  Yahu ben size ne diyeyim? Adam deliyse niye bir deliyle oturup parti kurdunuz? Hadi kurdunuz, bir deliyi niye getirip genel başkan yardımcısı yaptınız. Ümit Özdağ konuşmamış olsa bir deliyle yolunuza devam mı edecektiniz? Hani ikide bir iktidara geleceğiz diyorsunuz da... Bir deliye ülkenin hangi bakanlığını teslim edecektiniz söyler misiniz?  Kendi partinizdeki deliden, FETÖ’cüden, HDP’ye koltuk değneği olandan haberiniz yok ve siz bu hâlinizle ülkeyi yöneteceksiniz öyle mi? Vallahi Ümit Özdağ deli mi değil mi onu bilemem. Ama bildiğim bir şey var. Bir deliyle parti kurup, o deliyi genel başkan yardımcısı yapana dünyanın her yerinde "geri zekâlı" derler. Ve dünyanın hiçbir yerinde geri zekâlılara ülke teslim etmezler!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.