Bildiriyi bazı gazeteciler mi yazdı?

A -
A +
104 emekli amiralin yayınladığı bildiriyle ilgili tartışmanın seyri her geçen gün başka şekil alıyor.
Düne kadar emekli amiralleri ve yayınlanan darbe imalı bildiriyi masumlaştırmak isteyen muhalif siyasetçiler ve gazeteciler ne diyordu?
"Bu ülkenin birliği ve dirliği için endişelenen 104 emekli amiral, bir kişinin kendilerine WhatsApp üzerinden gönderdiği metni okuyarak imzalamış. Bahsi geçen amiraller birbirlerini görmemişler, konuşmamışlar, metni ortak olarak hazırlamamışlar" diyordu. 
Sonra bu yalan balonunu yine kendileri patlattı. Yılmaz Özdil isimli Atatürk tüccarı yazar köşe yazısında detaylarıyla anlattı:
"Bildiriye imza atan bazı amirallerimizle görüştüm. Metnin üzerinde bir hafta kadar çalışmışlar" dedi.
Peki muhalifler bir haftadır emekli amiralleri temize çıkarmak için ne diyordu:
"El insaf efendim, el insaf. Bu bildirinin neresinde darbe iması var" diyordu.
"Bunlar, bu ülke için bedel ödemiş tertemiz insanlar. Ülkenin gittiği tehlikeli noktaya dikkat çekmek istemişler. İktidarı bu yanlışlara düşmemeleri konusunda samimi bir şekilde uyarmışlar. Evet, bildirinin saati yanlış olabilir lakin buna darbe bildirisi demek ağır bir ithamdır" diyorlardı.
Peki şimdi ne diyorlar?
"Emekli amiraller bu bildirinin yayınlanacağını bilmiyormuş. Üzerinde tartıştıkları bir konuymuş ama yayınlanmasına karar verilmemiş. Nasıl olmuşsa birisi bildiriyi iktidara yakın bir medyaya sızdırmış. Yani emekli amirallere kumpas kurulmuş!"
Oha di mi?
Utanmasalar, "İktidar kendi kendine bir bildiri yayınladı sonra bundan mağduriyet oluşturmaya çalıştı" diyecekler!
Tam anlamıyla "süzme geri zekâlı" pozisyonuna düşmemek için bunu diyemiyorlar. Gerçi hakkını teslim edelim, Yılmaz Özdil bunu biraz biraz ima etti gibi... 
"İktidar emekli amiralleri mutlaka dinliyordu ve bu bildiriyi yayınlayacağını biliyordu ama engel olmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bildirinin yayınlanacağını öğrenince, darbe söylentisi daha inandırıcı olsun diye 15 Temmuz'da olduğu gibi atlayıp Marmaris'e gitti" dedi.
Yazdıklarından ötürü gülünç duruma düşünce kıvırmak için konuya temas etmeden Montrö'nün ne kadar mühim bir mesele olduğuna dair yazılar, yazı dizileri yazmaya başladı.
Neyse, nerede kalmıştık?
"Bildiri iktidar medyasına sızdırıldı ve emekli amirallere kumpas kuruldu yalanına sarıldılar" demiştik. 
Be vicdansızlar, bari söylediğiniz yalanın da bir hududu, bir sınırı olsun yahu!
Bildiri ilk önce "Veryansın TV" isimli bir internet sitesinde yayınlandı. Sitenin sahibi  40 yıllık solcu Nihat Genç.
Nihat Genç ne zamandan beri iktidar yanlısı medya oldu. Adamın işi gücü sabah akşam iktidara çakmak! İktidara yakın durmaktansa intihar etmeyi tercih edecek birinden bahsediyoruz. 
Adam, Atatürk'ü sömürmenize karşı çıkıyor diye, PKK ile iş tutmanıza isyan ediyor diye, kendi ikbalinizi ülkenin istikbalinden önde görmenize kızıyor diye ve darbelere karşı bir duruşu var diye iktidar yanlısı mı oldu bir anda?
Sonra neymiş efendim?
104 emekli amiral ülkesi için mücadele etmiş, FETÖ'nün kumpasına kurban gitmiş vatanperver isimlerden oluşuyormuş. Bunlara "Vatan haini" damgası vurmak izansızlık, insafsızlıkmış!
Bir defa bildiriye imza atan emekli amirallerin tamamına "vatan haini" demek kimsenin haddine değil. 
İmzacı amiraller içinde vatanı için canını verecek olan isimler olduğuna ben de yüzde yüz eminim. Kimse onları vatan hainliğiyle falan da suçlamıyor. Suçlandıkları nokta, seçilmiş hükûmete aba altından sopa göstermek, darbe iması taşıyan bir bildiriye imza atmak.
Böyle bir şey kanunlar önünde suç mu suç!
Bunun önünü arkasını araştırmak devletin ve seçilmiş hükûmetin en tabii görevi değil mi? 
Ha şunu da söyleyeyim.
Emekli amirallerin içinde vatanı canından aziz bilen isimler var ama amirallerin tamamı için de bunu söylemem yani kusura bakmayın.
"Sınırımızda laik yapısıyla bildiğimiz YPG komşumuz olsun" diyen, "Seçilmiş iktidarı düşüremezsek, iktidara oy veren milleti uluslararası yöntemlerle cezalandırırız" diyen Türker Ertürk isimli kişi "vatanperver biridir" diyorsanız, buna itiraz etmem.
Ama "Hangi vatanın perveri?" diye de sorarım!
Sahi aklıma takılmıyor değil.
Emekli amiraller bile kendini bu kadar savunamıyorken, siz muhalif medyanın onları böyle canhıraş şekilde savunmanız insanı fena işkillendiriyor.
Acaba diyorum...
Acaba aranızdan birileri bu bildiriyi onlar için kaleme almış olabilir mi? Yani, "Adamların başını yaktık, bari yardım edelim" dercesine çırpınıyorsunuz da...
Şüphelenmemek elde değil vallahi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.