Bu puana bin şükür
Bu maç için bir Türk spor yazarı olmasam şunu derdim: “Üç puan Schalke”nin hakkıydı...”
‘İki lokma bir hırka’ durumuna düşmüş oyuncu portföyünden Porto’da çıkardığı atak, önde ve coşkulu oyunu bekliyorduk...
Orada yapmışsa burada neden yapmasın diye beklentileri azdırmıştı Terim, ancak Şampiyonlar Ligi'nin ana sponsorlarından ‘Gazprom’ Schalke’nin göğüs sponsoru aynı zamanda...
En başta dediğim gibi ‘elde ne varsa onlarla’, on biri güçlükle bir araya getirmiş bir oyuncu grubunun isyanı gibi başlamadı oyun.
Kontrollü ama yakaladığında ısıracak gibi bir tarzı vardı iki takımın da...
Maçın sistematiği erken çözüldü: ‘Önde baskı yapamadık, önde baskı yaptılar...’
Bu kadar basit...
İlk yarıda bir tane bulduk mesela, onlar ise üç tane buldular...
İkinci yarıda daha doğruları bir araya getiren rakip takım çok zorladı. Belhanda ve Rodrigues ikili sıkıştırmalardan nefes alacak hava bile bulamadılar. Topun arkasına geçmekte de çok başarılıydılar...
Biz çareyi son yarım saatte üçlü defansa dönerek aradık, o da çare olmadı ve en azından ‘yenemiyorsan yenilme’ kalıbına sığdık...
Bir Türk spor yazarı olmasam şunu derdim: “ Üç puan Schalke”nin hakkıydı...”
Maçın adamı: MUSLERA