Şehrime ilk hediyem

A -
A +
Üniversitede kalmayı çok istesem dahi, maddi zorluklarımız sebebiyle düşünememiştim.
 
1968 kuşağının ardından gelen 78 döneminin üniversiteli gençlerinden biri olarak, o yıllarda biz de artık memleket meselelerine sahip çıkmaya başlamıştık. Çok şükür yabancı ideolojilerin peşine takılıp giden; değerlerine düşman talihsizlerin içinde olmadık; yanlış kulvarda at koşturmadık. Rabbimizin rızası doğrultusunda, memleketimize hizmet niyetiyle, hep bir şeyler yapmanın gayreti ve heyecanı içerisinde olduk. Bir mühendis olarak güzel ülkemiz için yüzlerce kilometre yol, yüzlerce konut inşa etmek nasip oldu. Ecdadımızın mum ışıklarında kaleme almış oldukları doğru yazılmış eserleri köy köy, kahve kahve insanlarımızın istifadesine sunabilmek için bir avuç arkadaşımızla birlikte memleketin her tarafına adım adım ulaştık.
O yıllarda Anadolu’nun her bir yanını esnaf kahve ve camiler ayırt edilmeksizin dolaşan ve Ehl-i sünnet âlimlerinin eserlerinden çiçeklerden toplanmış bal misali derlenen “Tam İlmihâl Seadet-i Ebediyye” kitabı, Mektûbât kitabı ile bunların yanında “Eshabı Kiram” ve “Vehhabiye Nasihat” gibi eserleri dağıtmıştık. Günümüzde Ehl-i sünnetten uzak kendi kafasına göre dinden bahseden din adamı etiketli bazı zavallıları gördükçe o kitapların önemi şimdi daha iyi anlaşılıyordu.
Üniversiteye başlarken belediyenin şehrimize bir amblem kazandırmak amacıyla açmış olduğu yarışmaya çok değerli ev sahibimiz Mustafa Amcanın oğlu, Erol Abi ve kardeşim Azim’in ısrarları neticesinde katılmış oldum.
Tasarladığım şehir ambleminde bir yanda şehrin sanayisini temsilen “Keban Barajı”, diğer yanda kültürünü sembolize etmeye çalıştığım “Çaydaçıra Mumları”; orta bölümde ise o yıllarda asansörlü minareleriyle Türkiye’de bir ilk olan “İzzet Paşa Camii"ni buluşturan eser, 284 katılımcı arasından birinci seçildi.
Doğup büyüdüğüm şehrime ilk hediyemi 34 yıl önce daha 17 yaşımda iken vermiştim.
İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun olduğumda ise o zamanlar bizim için sadece tek alternatif vardı; çalışmak… Üniversitede kalmayı çok istesem dahi, maddi zorluklarımız sebebiyle düşünememiştim.
Bu yazı için demek ki hatıraların üzerinden hayli uzun yıllar geçmesi gerekecekti. Bakalım hasret kaldığım güzel şehrime, köyüme hayırlısı ile tekrar kavuşmak ne zaman nasip olacak?
Umarım tez zamanda olur…

           Aziz Cumurcu-Siirt

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.