Ahıskalı Türklerin dramı...

A -
A +

 

Ahıska Türklerinin, Sovyet lideri Stalin tarafından sürgüne gönderilişinin 74. yıl dönümü...

  Bir şehri nasıl dağıttılar? Bazen tarih yazmak tarihi yaşamaktan zordur derler. Tarihi yaşayan insanlardan dinlemek ve anlamaya çalışmak ise apayrı bir sosyal sorumluluk olsa gerek. Yaşadığı tarihe bizzat şahit olmuş ve yaşadıklarını kaleme alabilen insanların sayısı azdır. Bu insanlardan birisi de Bahadır Metan Enveroğlu’dur. Enveroğlu 15.06.1934 yılında Gürcistan’ın Ahıska Bölgesinde (Aspindza Reyonunda) dünyaya gelmiştir. Annesi Hediye Hanım, babası Enver Metan Bey'dir. Annesi, babası, kız kardeşi Bilor Hanım ve ailenin en yaşlı üyesi babaanne Mümine Hanım Gürcistan’ın Ahıska Bölgesinde 1944 Sürgününe kadar birlikte huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamışlardır. Ancak 1937 yılında Aspindza’da yaşayan Bahadır Metan’ın evinin kapısı bir gün hükûmet görevlileri tarafından çalınır. Bahadır Metan’ın babası Enver Bey’i arıyorlardır. Hükûmet görevlileri Enver Bey'i bulduklarında kulağına bir şeyler fısıldarlar. Enver Bey, hanımı Hediye Hanım'a ‘ben birazdan dönerim’ diyerek görevliler ile birlikte gider. Ahıska Kalesi içinde 1749’da inşa edilen Ahmediye Camisi ve Medresesi bulunmaktadır. Bir zamanlar Ahmediye Medresesinde birçok İslam âlimi yetişmiş. Bolşevik rejiminde hükûmet görevlileri tarafından yakalanan masum insanlar bu cami ve medreseye doldurulmuş. Burada toplanan insanlar çeşitli işkencelere maruz kalmışlar, kimileri Sibirya’ya sürgüne gönderilmiş kimileri de şehit edilmişler. Binlerce insan haksız yere Sovyet Rejimini kurbanı olmuş. Bahadır Metan’ın babası da bu medresede hükûmet görevlileri tarafından şehit edilmiştir. Bahadır Metan henüz daha üç yaşındadır ve tüm bu olup bitenlerden habersizdir... Ne acıdır ki babası Enver Bey’in suçsuzluğu yıllar sonra mahkeme tarafından takdir edilmiş ve suçsuz olduğuna dair berat da verilmiştir. Ancak bu gecikmiş karar şehit ailesinin acısını hafifletmez. Üç yaşında öksüz kalan Bahadır Metan, ailesi ile birlikte kendi köyleri olan Oşora’ya geri döner. Annesi Hediye Hanım, kız kardeşine altı aylık hamile iken evin tüm sorumluluğunu da üstlenmek zorunda kalmıştır. Bahadır Metan 1941 yılında Oşora Mektebinde okumaya başlar. Kendisi ve ailesi hiç olmazsa bundan sonra huzurlu bir hayat sürmeyi umut ediyorken bu sefer acı hayat 1944’te çalar kapılarını… Alman-Rus Savaşı, Rusların lehine dönmeye başlamıştır. Kızıl Ordu 1944 yılı Kasım ayının 14'ünü 15’ine bağlayan gece iki yüz civarında Ahıska köyünü basar. Herkes şoktadır!.. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.