Sürgüne gönderilen şehir!..

A -
A +

 

Sürgüne gönderilen yaklaşık doksan bin Ahıskalıdan yirmi bini yollarda can vermişti...

  Ahıska köylüleri gece yarısı Rus askerlerinin “dışarı çıkın!” emriyle şoke olurlar. Rus askerleri der ki: “Almanlar gelip burayı bombalayacak, sizleri daha güvenli yerlere götüreceğiz, savaş bittikten sonra yuvalarınıza döneceksiniz!” 1921 yılında yapılan Moskova ve Kars Anlaşmalarıyla Türkiye’nin doğu sınırının kesinleşmesi sonucunda Gürcistan, Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin toprağı olduğundan, askerlerin bu çağrısına ister istemez boyun eğer köylüler. Hoş, zaten karşı gelecek olan anında öldürülmektedir!.. Herkesi “Ağalık Bahçesi” diye anılan meydanda toplarlar. Uzun bir süre kendilerini götürecek arabaları bekler köylüler. Sonunda toplanan insanları yedişer sekizer aileler olarak kimin çocuğu kızı gelini oğlu kimin yanında hiç özen göstermeden rastgele doldururlar kamyonlara… Sonra da tren istasyonuna götürürler… Ahıska Türklerini istasyonda bekleyen boş hayvan vagonlarına doldururlar. Böylelikle Ahıska Türklerinin meçhule yolculuğu başlamış olur... Yola çıkanların çoğu yaşlı, hasta, savaştan dönen yaralılar, kadın ve çocuklardır. Ruslar her istasyonda yemek ve ekmek vereceklerini söylemişlerdir. Ancak mevsimin kış olması nedeni ile alınan ekmek ve yemekler anında donmaktadır. Öyle ki ekmekler balta ile kesilip dağıtılmaktadır. Ruslar her istasyonda mola anında vagonları tek tek dolaşarak hasta ve ölü olup olmadığını soruyorlar, ölenleri alıp götürüyorlar. Aileler bu durumda hasta ve ölüleri çarşaflara sararak gelen askerlere ‘yok’ cevabını veriyorlar. Trenin ilk durduğu istasyonda gizli bir şekilde kazma ve kürek olmadan ölenleri kendi elleri ile gömmeye çalışıyorlardı. Çünkü Ruslar ölenleri tavuk ölüsü gibi kaldırıp kenara atıyorlardı… Yirmi beş otuz gün hastalık, açlık ve sefalet içerisinde devam eden bu meçhul yolculuk (yani sürgün) ardında büyük kayıplar bırakarak sona ermişti... Sürgüne gönderilen yaklaşık doksan bin kişiden yirmi bin kişisi yollarda can vermişti… Bahadır Metan tüm bu olayları henüz on bir yaşındayken yaşamış küçük bir çocuktur. Yaşanan olaylar Bahadır Metan’ın hayatında unutulmaz ve derin izler bırakmıştır. Vakit gece yarısıdır… Kazakistan’ın Çimkent vilayeti Sayram Rayonu Çernovodski (Karasu) Demir Yolu İstasyonuna gelen trenin vagon kapıları açılmaya başlanmıştır... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.