Siz olsanız ne yapardınız?

A -
A +
“Allah’ım sen her şeye kadirsin, sen bizi yaratan bize hayat veren Rabbimsin...”
 
Ertesi gün ve daha sonraki günlerde bu iki hastayı takip etmeye başladım. Maneviyatı yüksek olan moralini yüksek tutuyor, maneviyatını hiç eksiltmiyordu. Her geçen gün biraz daha iyileşiyordu. Bir süre sonra, onunla özel konuşmak istedim. Herkese moral verecek kadar enerjisi olan bu hastayı odasına bakınca yerinde bulamadım. Nerede olabileceğini hemşire hanıma sorduğumda çekingen hâlde “galiba namaza gidiyor” dedi. Sonra da “bunca yıllık hemşireyim böyle bir hasta görmedim. Âdeta hasta değil bize moral kaynağı. Biz ona moral verecek yerde o bize moral veriyor..." dedi...
Bir ikindi namazı vakti onu takip ettim, ağır ağır mescide gidip büyük bir huşu ile âdeta kendinden geçmişçesine, namaz kıldı ve ellerini kaldırarak dua etmeye başladı:
“Allah’ım sen büyüksün sen her şeye kadirsin, sen bizi yaratan bize hayat veren Rabbimsin, sen kıldığımız namaz hürmetine bana ve senden şifa bekleyen bütün hastalara sağlık sıhhat ver...”
Gözyaşlarıyla yalvararak neredeyse kendinden geçmiş ağlıyordu. Bu güç bu manevi kuvvet bu inanış ve bu manevi kudret ona çok büyük destek oluyor her gün onun biraz daha iyileşmesini sağlıyordu.
Ben bu iki hastanın tedavisini epey bir uğraşmadan sonra bitirdim. Daha doğrusu bizim yapacağımız tedavi bitti. Gerisi sadece onların moral takviyesi ve inançlarına kalmış bir şeydi. Sonuç ne oldu biliyor musunuz?
“O iki hastadan moral olarak çöken ve her şeye isyan eden hastamızı maalesef kaybettik... Bu hastamız ise belki inanamayacaksınız Aslan Bey ama gayet güzel tedavimize cevap verdi, iyileşti ve şu anda hayatta."
-Allah Allah nasıl oldu bu?
-Nasıl olacak maneviyat moral ve Allah'a olan inancı sayesinde. Çünkü biz her zaman söylemiyor muyuz; “ilaç, doktor tedavinin yarısı, gerisi hatta daha fazlası insanın kendi moral gücü, maneviyatı ve inancı” diye.
İşte bunun en son ve en güzel örneği bu hasta değil mi? Olanlara ve anlattıklarına hele hele ondaki bu değişikliğe şaşırmadım desem yalan olurdu. Ona en son ve en önemli soruyu sordum:
-Peki doktor bey kusura bakma ama bu camiye gitmeniz, namaza başlamanız nasıl oldu?
Gözlerini gözlerime dikti gülerek, tebessümle:
-Bütün bunları yaşadıktan sonra siz olsanız nereye giderdiniz Aslan Bey, diyerek bana sorduğum soruya soruyla cevap verince ben de;
-Haklısınız doktor bey diyerek tebessümle karşılık verdim.
              Em. Sağlıkçı Yazar Aslan Torun
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.