Emanetine sahip çıkmak...

A -
A +
Hatice Hanım gelip “Orhan Hocam kitap nerede?” diye sorduğunda ne cevap verecek?
 
Siz emanetin ne kadar önemli olduğunu bilir misiniz? Öyleyse bu yaşanmış hatırayı okumalısınız...
Lise öğretmeni bir ağabeyimiz var… Emekli olsa olacak ama henüz emekli değil… Yani yılların öğretmeni… Bu sene kendisine ikinci dönemde yeni bir sınıf veriliyor… Deniliyor ki:
“Hocam ikinci yarıyıl bu sınıfın derslerine de siz gireceksiniz.”
Hocanın ders kaygısı yok… Ama onun öğrencilere bir şey öğretme konusunda kaygısı ve heyecanı daha ilk gün gibi… Her gün ders çalışıyor her gün ilk defa sınıfa giriyormuş gibi derse başlıyor…
Diyorum ya yılların öğretmeni… Mezun ettiği öğrenciler şimdi okullarda müdürlük yapıyor… Dolayısıyla onun kitaba ihtiyacı var mı? Hepsini ezbere bilir değil mi? Ama o öyle yapmıyor…
Dersin kitabını önceki dönem derse giren öğretmen arkadaşlarından Hatice Hanıma rica ederek o gün emanet alıyor… Ders çalışacak… O gece konulara hazırlanıyor yeniden…
Ertesi gün de gelip derse giriyor… Öğrenciler zaten tanıyor Orhan Hoca'yı… Zevkli heyecanlı bir ders oluyor…
Hoca aynı zamanda da nöbetçi öğretmen… Okulu tur ediyor… Ama zil çalıp da ertesi saatte sınıfa girecekken emanet kitabı bıraktığı yerde bulamıyor… Öğretmenler odasına bakıyor koştur koştur…  Yok… Dönüp sınıfa bakıyor koştur koştur yok… Öğrencilere soruyor. Onlar da habersiz… Orhan Hoca'daki üzüntüyü ve telaşı bir görmelisiniz… O kitap kendisinin değil çünkü… Emanet… Dün onu Hatice Öğretmenden aldı… Bugün ona teslim edeceğini söyledi… Şimdi Hatice Hanım gelip de “Orhan Hocam kitap nerede?” diye sorduğunda ne cevap verecek?
Kan ter içinde kalıyor elli beş yaşındaki Orhan Öğretmen… Nasıl bir üzüntü, nasıl bir telaş? Onu o hâlde gören diğer öğretmenler ve idareciler mümkün olsa kitabı birlikte arayacaklar neredeyse…
Derken öğretmenler odasına dersini bitiren Hatice Öğretmen de geliyor… Orhan Hoca’nın ilk sözü:
“Hocam bir emanetinize sahip çıkamadım...”
Yüzü de utancından kıpkırmızı… Ama Hatice Öğretmen gülerek ve sıradan bir mukabeleyle diyor ki:
“Kitabı ben aldım Hocam… Aramanıza gerek yok!”
Orhan Hoca’nın verdiği cevap şu oluyor:
“Hocam siz mi aldınız? Ama o kitap sizin de olsa benim emanetimdi ve beni emanetime sahip çıkamayan adam durumuna düşürdünüz farkında mısınız? Sizin de olsa benden habersiz o kitabı almamalıydınız.”
            Muhterem Yalçıntaş-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.