Oğluma misafir olamadım!..

A -
A +
"Hiç olmazsa oğlum kapısını açar da, annesini birkaç günlüğüne evinde misafir ederdi...”
 
 
Mürüvvetini görmek için kapı kapı dolaşıp evlendirdiğim torunum, düğünü olduktan sonra bana yüz çevirmiş, kendisine yük olduğumu hissettirmiş, bir an önce evlerinden gitmemi istemişti.
Ben zaten devamlı yanlarında kalacak hâlde değildim. Ama birkaç günlüğüne bile orada kalırken kendimi sığıntı gibi hissetmeye başlamıştım.
Sanki benim hemen çekip gitmemi ister gibi sürekli bahaneler çıkartıyorlardı. Anlamıştım… Yeni evli oldukları için evde yalnız kalmak, baş başa olmak istiyorlardı… Biraz daha kalsam, “sen ne düşüncesiz kadınsın!” diyerek yüzüme karşı söyleyeceklerdi.
Anladım ki bu evde bana huzur olmadığı gibi onlar da huzursuz oluyorlar… Fazla konuyu uzatmadan çıkıp oğlumun evine gittim. Hiç olmazsa oğlum kapısını açar da, annesini birkaç günlüğüne evinde misafir ederdi. Onlar bilmese de ben ele güne karşı İstanbul’dan hemen dönmemeliydim.
Bu düşüncelerle oğlumun evine vardım ama oğlumun da bana karşı suratı surat değildi. “Ana nereden geldin sen böyle? Niye geldin” gibi baktı kapıyı açtığında. Durumu anlattım. Birkaç günlüğüne misafir kalıp öyle gideceğimi söyledim.
Oğlum hiç ama hiç çekinmeden “Ana seni misafir edemem! Kusura bakma!” dedi.
Şaşırdım kaldım… Oysa daha bu geniş eve çıkmadan önce daracık evde kendi kayınbiraderini yıllarca misafir etmişti.
Ben ki annesiydim… Beni mutlaka kabul eder diye düşünmüştüm. Eyvahlar olsun ki geniş eve taşınmalarına rağmen oğlumun evine sığmamıştım. Allah’ım bu da mı gelecekti başıma?
“Bana bunu mu yapacaktın oğlum?” deyince ne dese beğenirsiniz?
-Ya sen de iyilikten anlamıyorsan ben ne yapayım? Ben de senin burada iken kaç defa ilaçlarını alıp parasını ödedim.
Yıkıldım kaldım. Benim ona hiç mi iyiliğim dokunmamıştı? Hiçbir iyiliğim dokunmasa bile onun annesi olmam birkaç gece evinde misafir olmam için yeterli gelmiyor muydu?
Eve lütfen kabul etti ama ertesi gün o evde kalamayacağımı biliyordum. O zaman anlamıştım geçtiğimiz sene âdeta boğazıma sarılmaya çalışıp “memleketteki bahçeli evini sat da bana İstanbul’dan bir daire al!” dediğini… Ona içerlemiş olmalıydı… Tansiyonum çıktı, sabaha kadar uyuyamadım. “Ne günlere kaldım?” diyerek ağladım. Geleceğime de geldiğime de pişman olarak ertesi gün memleketime döndüm. Evlat da olsa kimsenin yanına sığmadığımı anladım…
           Ayşe O.-Trabzon
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.