"Geldi bir abone daha"

A -
A +
“Samimi olduğun kişilerin isimlerini bana ver ben de senin selamınla onları abone yapayım”
 
 
Yıl 1982 memleketim Burdur Gölhisar kazası nüfus 12 bin. Gazetemiz Türkiye için abone çalışması yapıyorum. Bir gün, pencereleri gazete kâğıtlarıyla kapatılmış içerisi görülmeyen bir kahveye girdim. Böyle yerlere kulüp deniyormuş. İçeride masalarda oyun oynayanlar vardı. Kahvenin sahibi ile tanıştım. İsmi Mehmet’miş. Gazetemizi ve hizmetleri anlattım: “Türkiye gazetesi dinî bilgiler içerir buraya göre değil burası oyun oynanan bir yer” deyip beni gönderdi.
Ben kapıdan çıkınca iki elimi birbirine vurarak “geldi bir abone daha” dedim. Çünkü Mehmet Beyin bu sözünden dinimize saygısı olduğunu anladım...
Aradan bir hafta geçti, tekrar gittim. Beni görünce “ben sana bu gazete buraya gitmez” demedim mi?” dedi. Ben de “dediniz” dedim bir gazete bıraktım ve döndüm.
Bir hafta sonra tekrar gittim. Bu sefer kızdı. “Bak çocuk! Bir daha gelirsen kulağından tutar başını şu gördüğün masalara vurup çekerim. Haydi çık git bir daha abone için gelme!” dedi.
Aradan bir hafta daha geçtikten sonra ben tekrar gittim... Mehmet Bey kulağımdan tuttu birinci masaya vurdu çekti. İkinci masaya götürdü. Eli kulağımda başım önüme eğik, bende hiç ses yok. Eli kulağımda olduğu için hızlı bir şekilde masaya tekrar vurdu. Masanın kenarında tam girmemiş bir çivi benim alnımı yardı ve biraz kan gelmeye başladı. İçerideki müşteriler bağırmaya başladılar:
“Yeter artık Mehmet Bey bak çocuğun alnından kan akıyor!” dediler.
Bir sessizlik oldu. Alnımdaki akan kanı elimle sildim. O hâldeyken kolumun altındaki gazetelerden bir gazete çıkardım. Dedim ki: “Mehmet Abi bu gazeteyi size her gün getirmek istiyorum, abone olur musun?”
Alnımdaki kanı görünce bir şey diyemedi. Hiç ses çıkarmadan oturduğu masayı göstererek:
“İşte masa her gün buraya bir gazete koy parasını da al! Bir de çay iç öyle git, gazeteye abone oldum” dedi.
Ben de “Peki efendim” dedim. Alnımdan akan kanı “abone oldu” diye sevincimden unuttum. Gazeteyi koyduktan sonra, “çay içmezsen ne yapacağımı biliyorsun değil mi?” dedi. “Biliyorum efendim kulağımdan tutar masaya vurursunuz” dedim ve kahvehaneden dışarı çıktım... Böylece “geldi bir abone daha” deyip abone listeme yazdım.
Bir müddet sonra benimle samimi olarak konuşmaya başladı. “Her gün gazetenin orta sayfasını okuyorum” dedi. Benimle helalleşti. Ben de dedim ki:
“Senin samimi olduğun kişilerin isimlerini bana ver ben de senin selamınla onları abone yapayım” dedim. O da bana 25-30 kişinin ismini verdi. Onların çoğunu abone yaptık elhamdülillah. Böylece bu olaydan sonra Gölhisar'da gazetemizin tirajı çok yükseldi...
Dua eder dualarınızı beklerim efendim
         Ramazan Sanlı-Antalya
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.