Ağabeyimin tehlikeli bal şakası!..

A -
A +
 “Bugün size ağabeyimin tehlikeli bal şakasıyla, ablamın bal üzerine hatırasını paylaşacağım...”   Ben balı çok severdim. Henüz okula başlamamıştım. Yıl 1953 idi, galiba beş yaşındaydım. Bir gece uyurken ağabeyim, beni uyandırdı. “Mustafa uyan bak sana bal getirdim” dedi. Ağabeyim, pazarlarda zahirecilik yapan Necmi Amca'nın sergisinde çalışıyordu. Ablam bir çay kaşığı verdi. Ben uykulu bir şekilde sevinçle kaşığı daldırıp bir kaşık bal ağzıma attım. Ama ben tatlı tatlı ağzımda erimesini beklerken, ağzıma bir acılık yayıldı bu da yetmezmiş gibi ağzım köpürmeye başladı. “Abi bu ne biçim bal?” demeye kalmadı, ablamla beraber gülmeye başladılar. Hemen ağzımdakini tükürüp, ağzımı yıkamaya koştum. Meğer abim şaka yapmış, bana bal diye aynı renkte olan mayi sabunu yedirmeye kalkmış. Büyük hayal kırıklığına uğradım. Onlara neşe, bana üzüntü kaynağı oldu. Sakın siz balı çok seven ve her zaman yiyemeyen bir kardeşiniz varsa, böyle şaka yapmayın. Çok üzücü oluyor. Çok da tehlikeli aslında... Galiba yine aynı yıl veya 1954 olabilir. Bir gün ablamın babasının akrabalarından birinin evine gitmiştik. Ablamın babası dedim zira ben annemin ikinci beyinden olmuştum... Orada sofraya bal koydular fakat benim bildiğim gibi sarı macun gibi akıcı değil, rengi mor kahverengi arası pütür pütür şekerlenmiş bir bal idi. Tabii ben tadına baktıktan sonra bunun bal olduğunu söylediklerinde, hayret ederek “ben böyle bir bal yememiş idim” deyiverdim. Anam sen misin öyle söyleyen. Sağımdan annem, solumdan ablam çimdiği bastılar. Tabii ben hemen intikamımı aldım. “Ne çimdikliyorsunuz bee” dedim. Görgüsüzlük etmişim hemen müdahale ettiler... Sonraki günlerde ben olayı unutmuşum. Ama birileri unutmamış! Ablam Karagümrük’te kurulan pazartesi pazarından ucuz bir kutu bal aldı. Sanki renksiz şekerli su gibi ama kıvamlı... Evde önüme koydu “haydi ye!” dedi. Ben de bir kaşık, iki kaşık derken sonunda doydum. Ablam, “orada ben hiç bal yemedim, dedin, haydi ye şimdi bu bal bitecek!” diye beni zorlayarak adı bal olan o nesneyi yüzüme gözüme sürerek, misafirlikteki o çekişmenin rövanşını aldı. Ama çok kırıldım. Çünkü ben, “hiç bal yemedim” demedim, “böyle şekerlenmişini görmedim” demek istedim. Beni yanlış anladılar. Aman çocuklar misafirlikte çimdik yememek için sözlerine dikkat etsinler, o gün olmasa bile acısı sonradan çıkabiliyor!..             Mustafa Beşdere-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.