Sanki demir çubukla vurmuş gibi!..

“Bu tabancaları kimse beğenmez ama tetikleri yumuşaktır beylik tabancaların en iyisidir...”
Uzman nişancılığımızı göstererek hedefi tam ortadan vurmuştuk. Yıl 1987’ydi. Ankara Zırhlı Birlikler Okulunda Motor Öğretmeniyim. O sene K.K.K.lığı Mümtaz atıcı kategorisinden, tabanca atış müsabakalarına katılacağız. (Mümtaz atıcı, alt birlik yarışmalarına katılmaz, direkt olarak Kara Kuvvetleri müsabakalarına katılır.) Okul atış takımının kaptanı olarak “takımca iyi bir netice alalım” diye müsabakada kullanmak üzere taburların birinin deposundan birkaç tane Kırıkkale tabanca aldım. Onlarla poligonda deneme atışları yapmaya başladım. Bu tabancaları kimse beğenmez ama tetikleri yumuşak olduğundan beylik tabancalar içinde aslında en iyisidir.
Takımdaki teğmenlerin tabancaları Vizör marka tabanca olup tetikleri çok sert ve arpacık ince idi. Nişan noktasını tespit etmeye çalıştığım tabancalardan biri, arızalı imiş. Ateşleme iğnesi ileride kalıp yerine gelmiyor. Tabii ben tabancanın arızalı olduğunu bilmiyorum. Şarjöre beş mermi doldurdum ve yerine takıp kapak takımını ileri bıraktığım anda "trararak" diye beş mermiyi birden otomatik olarak attı. Tabii ben böyle bir şey beklemediğim için tabancayı yeteri kadar sert tutmuyordum. Tabanca yukarı doğru şahlanarak son mermi henüz havada olan sol elimin orta parmağının orta mafsalının ortasından geçti.
Bu kaza anında da uzman nişancılığımızı göstermiş ve orta parmağı tam ortadan vurmuştuk. Vücuda mermi çarparsa nasıl bir acı duyulur diye merak ederdim. Sanki demir bir çubukla parmağıma vurulmuş gibi olmuştu. Onu da öğrenmiş olduk.
Tabii hemen en yakın sağlık birimi Hava Hastanesine gittik. Genel hariciyede Opr. Dr. Osman Yüzbaşı, yaraya bakıp hemen bir tetanos iğnesi vurup ilk pansumanı yaptıktan sonra bizi, Gülhane Tıp Akademisine sevk etti... Acile gittik ve bizi hemen ameliyata aldılar.
Lokal anestezi ile 3,5 saat süren bir operasyondan sonra falanks kırığı olan orta parmağı dıştan atellediler. Yani parçalanmış olan mafsalı topladılar; diktiler, mafsalın yukarısından ve aşağısından parmağıma matkapla delik açıp birer çivi geçirdiler. Sonra da yine çelik olan atelleri bu çivilere rapt edip, mafsalı oynatamayacağım bir şekilde sabitlediler. Sonra muayene kaydıyla yirmi bir gün istirahat ile taburcu ettiler... DEVAMI YARIN