Daha orada kanımız kaynadı...

A -
A +
“Gittik tamirhaneye ki müşteri kaynıyor… Sıra bana geldiğinde Mehmet Usta’yı sordum...”   “Abi iki dakika vaktiniz var mı?” dedi. “Sana çok enteresan bir misafir getireceğim.” Dedim, “buyurun şerefle...” Baba dostumuz, çok sevdiğim ve başarılarıyla gurur duyduğum Ömer Faruk’un zaten kendisi çok enteresandı… Onun getireceği misafir de kesinlikle çok enteresan olmalıydı Biraz sonra beraberinde, yüzü insan görmüş, insan sarrafı olmuş bir beyefendiyle geldiler… Merhabalaştık… Mütevazı odamızda buyur ettik… E hâliyle bana gelen hatıra anlatır… Ben de “benim hâlim hatırım şöyle dursun siz buyurun” üslubunca dinlerim… Dedi ki Ömer Faruk: “Abi bu isim Karbüratörcü Mehmet Usta.” Sonra, babadan el alma methiye sanatını döktürmeye başladı… Şu gördüğün Esenler, Avcılar, Küçükçekmece; Bakırköy… Bu şehirde bu şekilde servisi olan ikinci bir yer yoktur… O kadar ki Gogula yaz “Körbüratörcü Mehmet” diye seni alır dükkâna götürür. Öyle yani… Çok hayırseverdir. Cömerttir, fakir babasıdır… Biz de kendisiyle yıllardan beri abi kardeş aile dostuyuz… Sonra… Kendi tanıştığı yıllara uzandı, kıvrak bir flash back ile… “Bundan 15 sene kadar önceydi… E-5’te bir gün araba yolda titremeye başladı… Sağa çektik…  Sordular “hayrola birader… Durum nedir?” “Vaziyet böyle böyle” deyince, “şu ileride Mehmet Usta var, ona göster” dediler. Gittik tamirhaneye ki müşteri kaynıyor… Sıra bana geldiğinde Mehmet Usta’yı sordum. Geldi Usta… Selam verdim, kendimi tanıttım… Usta dedi ki: “Ya ben sabahları seni radyoda hep dinliyorum.” -Yapma ustam ya? -Evet… Daha orada kanımız kaynadı birbirine… Gazetemizin radyomuzun televizyonumuzun tiryakisi… Spor yorumları benim söylediğimin aynısı… Bu sabah ne söylediğimi ondan tekrar dinliyorum… Ömer Faruk anlatıyor… Ben de beraberinde getirdiği Usta da dinliyoruz… Maç yorumu tadında devam ediyor girizgâha: “Usta Aksekili. Altı yaşında gelmiş İstanbul’a... Bakırköy’de sahilde Gelik yanında bir karbüratörcüde işe başlamış… Öğrenmiş mesleği… Hem sistemi kurmuş hem çocuklarını okutup ikinci kuşak olarak yetiştirmiş. Derken artık kendisini insana iyilik yapmaya vakfetmiş… Hayatın tam içinden gelmiş abi, hayatı tam içinde yaşıyor… Öyle orijinal hikâyeler var ki şaşar kalırsınız… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.