“Bu kadarına da pes!” dedik

A -
A +
“Bana yeniden on tane soru soracaksın! Eğer bir tanesini bile bilemezsem sıfır vereceksin!”
 
İşin en ilginci ise bir derste yaşandı... İngilizce dersindeydik. Hocamız “İkinci ara sınav yerine sizi sözlü yapacağım... Her birinize on soru soracağım, her soru on puandır...” dedi.
Bizim ne aldığımızı şimdi hatırlamıyorum ama sıra o arkadaşımıza gelmişti... Hoca bu arkadaşa da birkaç soru sormuştu bilemedikleri de vardı. Birden heyecanlandı ve “Hocam bir dakika!” dedi... Seninle bir anlaşma yapalım mı?
Hepimiz şaşırmıştık... Hoca da şaşırdı, gülümsedi:
-Hocam, şimdi bu sorduğun dört soruyu hiç saymayacaksın! Bana yeniden on tane soru soracaksın! Eğer bir tanesini bile bilemezsem sıfır vereceksin!
Hepsini bilirsem tamam! Kabul mü?
-Nasıl olacak bu? Hem nereden çıktı şimdi?
-Sen karışma hocam... Ben hakkıma razıyım... Tamam mı?
Biz onun acayip hâllerini biliyoruz ama bu kadarına da pes doğrusu diyerek hocanın teklifini bekliyoruz... Hoca da güldü...
-Tamam! Yeter ki sen bil!
-Bir dakika hocam... Ben sor dediğim zaman soracaksın!
Heyecan doruktaydı... Arkadaşımız, kolçak ismini verdiğimiz sandalyesine oturdu... Gözlerini yazı tahtasına odakladı... Konsantre oldu ve baktığı yerden gözlerini hiç ayırmadan, mırıldandı:
-Şimdi sor hocam!
Hoca, dudak bükerek birinci soruyu sordu... Arkadaşımız, gözlerini kısarak tahtaya dikkatle bakıyor ve hocanın sorusuna sanki tahtadan okur gibi, hatta bazı kelimeleri tam telaffuz edemeden cevap veriyordu...
-Okeey...
İkinci soruyu sordu hoca... Yine aynı şekilde cevap geldi... Her sorudan sonra, arkadaşımız tahtadan okur gibi cevap veriyor, hoca da şaşkınlıkla “Okeeey!” diyordu...
Yedinci sekizinci soruya gelindiğinde hiç fire yoktu... Arkadaşımız ter su içindeydi ama hiç istifini bozmuyordu... Dokuzuncu ve onuncu sorular da tamamdı... Hepsini hiç yanlışsız cevaplamıştı...
Bir alkış koptu sınıftan...  Hoca hem “Aferin!” çekiyor, hem de “ Nasıl oldu? Madem bu kadar iyi biliyordun da neden söylemiyordun?” diyordu...
Ders bitti ve arkadaşın etrafında halka olduk... Yine sırrını söylemedi bize... Sadece ekrandaki gibi tahtaya yazıldığını, oradan okuduğunu söyledi...
Bazı insanlarda hissikablelvuku (önsezi, altıncı his) dedikleri hâl oluyor derlerdi. Acaba bu da öyle bir şey miydi?
           Yusuf Şahin-Samsun
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.