Fare imha ekibi mi?

A -
A +
“Yeni Zelanda tatilinden zaman zaman paylaştığım anılarımdan birini daha paylaşmak istedim...”
 
Yeni Zelanda’ya tatile gitmiştik… Bir gün evde Ümran, Defne ve ben beraber oturuyorduk. Bir anda bahçede bir kişinin dolaşmakta olduğunu gördük. Bahçeye kilitli olmayan bir kapı açılıyordu ama o güne kadar evin kapısını, postacı dâhil, çalan olmadı. Her şey elektronik yazışmalarla yürütülüyor. Bu kişi bahçede ne yapıyor olabilirdi, bize bir şey demeden. Bahçeye çıkıp bu kişi ile selamlaştım ve ne yaptığını sordum. Bu bey fare imha ekibindenmiş. Kuşların zarar görmemesi için iki adet özel alet yapmışlar ve farelerin imhası için tedbir almışlar, ayda bir denetliyorlarmış. Akşam Özgür gelince, meselenin ayrıntılarını sordum.
Yeni Zelanda’da başlangıçta, yani Beyazlar gelmeden önce, dört ayaklı hiçbir hayvan yokmuş. Buna koyun ve sığırlar dâhil. Davetsiz konuk olarak İlk fareler gelmişler gemilerle. Şimdi belediyeler farelere karşı savaş açmışlar ve kökünü kazıyacaklarmış. Çünkü farelerin insanlara ve tarım ürünlerine zarar verdikleri ortada. Tarım ve besicilik Yeni Zelandalılar için vazgeçilmez iki önemli sektör. Farelere Kivililerce ölüm savaşı açıldıysa, artık konu kapanmış demektir. Çünkü Kivililer yapmaya karar verdilerse, yaparlar. Yeter ki karar versinler.
Konunun Türkiye ile ilgili yanına gelince, bu ülkede tarım sektörü yani çiftçilik çok önemsiz gibi görülmüştür siyasi partilerce. Biber 10 lira diye kıyamet kokuyor. Aslında ürün pahalı değil. Sorun tarım ürünlerinin pahalı olması değil, insanlarımızın alım gücünün düşük olmasıdır. Yeni Zelanda’da markette zeytin 100, biber 200 TL’dir.
Konunun bir başka boyutu da kentlerin plansız büyümesidir. Bursa ovası ve Çukurova bitti. Kemer, Kumluca, Finike, Demre ovaları da bitti. Yakında portakal ithal edeceğiz.
Yıllar önce CHP il yönetiminde görevli iken, bir keresinde Baykal'la birlikte batı ilçelerine geziye gitmiştik. Arabamda sadece ikimiz vardık. Demre'ye girişte, Baykal bana Demre'deki en önemli sorunun ne olduğunu sordu ve fikrimi aldı. Ona Demre'nin imar sorunu olduğunu, ancak ovanın hızla bitmekte olduğunu, imar çalışması yapılacaksa, dağların yamacındaki fundalıklardan yararlanmak gerektiğini, ayrıca zeminin sağlam olduğunu söyledim.
Gerçekten de Baykal'dan imar çalışması için yardım istediler. O da “değerlendirelim” deyip geçti. Baykal bir konuya olumsuz bakarsa, hep “değerlendirelim” derdi zaten.
Antalya ovası da bitti. Dağların yamaçlarından yararlanmak varken, güzelim bahçeler yok oldu...
            Prof. Dr. Osman Nuri Yıldırım
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.