"Kızım, sen de biliyorsun ki!.."

A -
A +
“Eğer bu ricamı kırmaz da ağabeyimle evlenirsen sana ömür boyu minnettar kalacağım...”
 
Benim dayım, köyün en yakışıklı ve havalı gençlerindenmiş... Öyle ki, fiyakasından geçilmezmiş... Tabii biz dünyada yokuz o zamanlar... Böyle delikanlıya hangi genç kızın gönlü düşmez ki, halamın gönlü düşmesin... Şöyleydi böyleydi derken, dayımla konuşup kendine dünür göndermeye dayımı ikna etmiş halam...
Sanki biraz kafanız karışacak gibi ama merak etmeyin açıklayacağım...
Hele bir dayım dünür göndersin halama... Evet... Halamlara dünür gelince, diyorlar ki dünür olan aileye:
- Eğer siz de kızınızı bizim oğlana verirseniz biz de kızımızı size veririz!
Yani "berdel" dedikleri bir evlilik…
Olurdu olmazdı derken halam gelip, o zaman genç kız olan anneme yalvarıyor:
- Sakın evlilik teklifini reddetme ne olur...
Ağabeyimle evlen ki, ben de senin ağabeyinle evlenebileyim... Eğer bu ricamı kırmaz da evliliği kabul edersen, sana ömür boyu minnettar kalacağım... Ne istersen yapacağım... Ne olur?
Anneciğim bu teklifi kıramayıp, evliliğe razı olunca, halamlar da dayıma kızlarını vermeye razı oluyorlar. Böylece iki erkek, birbirlerinin kız kardeşleriyle evleniyorlar...
Ama bu iki evlilikte asıl muradına eren halam oluyor... Çünkü gönlünü kaptırdığı kimseye kavuşmuştur... Keyfine diyecek yoktur halamın... Hatıranın başında da belirttiğim gibi, dayım yakışıklı fiyakalı ama gel gelelim karakter yok dayımda. Sorumluluk yok... Halamda da çene var... Böyle olunca, daha evliliğin ikinci, ayında huzursuzluk başlıyor halamlarda...
Hiç kimseye minneti olmayan dayım, bu dırdırı çeker mi? Başını alıp gidiyor memleketten... Ara ki bulasın dayımı...
Halam çıldıracak neredeyse… Aile büyükleri hep sabır telkin ederlerken, nasihat etmekten de geri kalmıyorlar halama:
- Kızım, sen de biliyorsun ki, erkek dediğin dırdırı sevmez... Biraz dilini tut ki kocanı evine bağlayasın.
Ama o da hiç alttan almıyor... “İlla benim dediğim olacak” diyor... Reva mı bu? Evlilik dediğin karşılıklı saygı sevgi değil midir?
Bakıyorlar ki bu kadın da inat mı inat, susuyor aile büyükleri...
Aradan birkaç ay geçiyor. Bir çocukları geliyor dünyaya bu arada… Sevimli mi sevimli mini minnacık çocuk dayımın memlekete dönmesi için iyi bir sebep… Araya yine aile büyükleri girerek dayımı ikna ediyorlar… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.