Öfkeme kurban gittim!..

A -
A +
“Köylük yerlerde arazi tartışmaları sebebiyle insanlar nasıl kanlı bıçaklı oluyorlar diye hayret ederdim...”   Kayınpederimin bir kardeşi vardı. Şevket Amca…  Bunlar babaları öldükten altı ay sonra ayrı eve çıktı. Sadece evlerini değil arazileri de kendi aralarında taksim ettiler... Köylük yerlerde arazi tartışmaları olduğunu duyardık. Hatta Basit meselelerden birbiriyle kanlı bıçaklı oluyorlar diye hayret ederdim. Şevket Amca, verimli olan büyük tarlayı ikiye bölme sırasında kendine göre biraz kurnazlık yapıp tarlayı iki metre ağabeyinden tarafa doğru bölüyor. Kayınpeder de işin farkına varıyor... İki kardeş arasında bu arazi anlaşmazlığı önce ağız dalaşına, sonra da kavgaya dönüştüğünde biz de damat olma sebebiyle kayınpederden taraf olduk... Köylü üzülüyordu. İki kardeş ufacık bir mesele yüzünden nasıl kavgaya tutuşmuştu? Muhtar başta olmak üzere köyün ileri gelenleri araya girdiler: “İkiniz de çoluk çocuk sahibi insanlarsınız. Aklı başındasınız. Tarla bir yere gitmedi ya. Olmadı bir daha ölçeriz. Doğrusu neyse buluruz. Kavga etmenize gerek yok...” O kadar insan öyle deyince ikisi de razı oldu. Hep birlikte köyün çıkışında bulunan tarlaya vardık. Muhtarın nezaretinde ihtiyar heyetinden birkaç köylü tarlayı birkaç defa ölçtü. Her defasında kayınpeder haklı çıkıyor, tarlanın iki metre kadar öbür tarafa fazla düştüğü ortaya çıkıyordu… Ama Şevket Amca her defa itiraz ediyordu: “Benim hisseme düşen sınır burasıdır. Gerisini anlamam...” Tarlanın başında yeniden başlayan kavga birden alevlenmişti. Herkeste öfke ve stres vardı. Bende de öyle… İnsanoğlu bir acayip varlık. Hırslandığı, öfkelendiği zaman hiç ilerisini düşünemiyor. Nasıl olduysa birden öfkeyle Şevket Amca'nın üzerine yürümüşüm: “Bu kadar köylü haksız da bir sen mi haklısın! Yaşından başından utan!” O da benim üzerime yürüyünce bir anda birbirimize girdik. Nasıl olduysa o hırsla Şevket Amca'yı itelediğimde az ötemizde bulunan dereye doğru yuvarlandı. Gidiş o gidiş… Şevket Amcanın beli ve boynu kırılmıştı. Adamcağız hastaneye yetiştirilirken yolda can verdi... Aklım başıma gelmiş, dizlerimi dövmeye başlamıştım ama iş işten geçmişti. Olayı bütün bir köylü biliyordu. Kayınpeder bile “kardeşimi öldürdün” diyerek mahkemede aleyhimde şahitlik yaptı... Neticede yedi yıl hapse mahkûm oldum. Cezaevinde altı ay sonra bir mektup aldım. Karım mektubunda bu kadar sene bekleyemeyeceğini bildiriyordu. Kızını iki celsede benden ayırdı kayınpeder. Üç yaşında da de kızım vardı. Bütün bunlara sebep benim bir anlık öfkemdi. Ama son pişmanlık fayda vermiyor.            S. T.-Kayseri
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.