Kim istedi de vermedi?

A -
A +
“Hiç layık olmadığım hâlde ne zaman istesem o Zülcelâl elbette şanına layık olanı yapıyor...”
 
 
Vereceğinden zerre kadar şüphe etmeden samimiyetle isteyene muhakkak veriyor. Vallahi verdi, billahi verdi, tallahi verdi. Çünkü o cömertlerin en büyüğü.
Sen yeter ki istemesini bil...
Maddi olarak sıkıntılı günlerdi...
Borç bini aşmış, işler kesat (o günlerde seyyar satıcılık yapıyorum), eve karşı mahcubiyetten boynum bükük...
Tam o sırada bir de zabıtalar satış için gittiğim çarşıdan kovmasın mı?
Bıçak kemiğe dayandı...
Tabii o gün ve gecesinde Osman Ünlü Hoca'mdan öğrendiğim formülü uyguladım. Ağlayarak ve istiğfar çekerek yalvardım.
Ey cömertlerin en cömerdi Rabbim, dayanacak gücüm kalmadı, sonsuz hazinelerinden bana yardım gönder, diye canı gönülden istiyordum...
İstiğfara devam ettim...
Ertesi sabah telefon çaldı. Telefonun ucundaki muhasebeci arkadaşım ofise davet ederken kendisinde bir emanetim olduğunu söylüyordu. Bir hayli merak içerisinde yanına gittim. Kısa bir hâl hatırdan sonra bana bir zarf uzattı. Zarfın içinde yüklü bir miktar para destesi vardı.. İsmini gizli tutan birisi sana bunu gönderdi diyordu arkadaşım... O esnada ben de sevinç gözyaşlarını içime akıtıyor, hayır sahibine dualarla Rabbime teşekkür etmeye çalışıyordum.
Aradan bir müddet zaman geçti. Tekrar sıkıntıya düştüm...
İstenecek kapı belliydi...
Osman Ünlü Hoca'mdan öğrendiğim formülü tekrar uyguladım.
Gözyaşı ve istiğfarla geçen gecenin ardından ertesi gün telefon yeniden ümit dolu çalıyordu. Telefonun diğer ucunda esnaf bir abim evine davet etti. Niye çağırdığını tahmin etmek zor değildi. Gece çaldığım dostun kapısı bir kez daha ardına kadar açılıyordu işte...
Rabbim çok büyüksün diyerek gittim. Esnaf abim elindeki altınları hediye olarak kabul etmemi rica etti. Teşekkür ve dua ederek kabul ettiğimde, o zekât borcundan kurtulmanın ben ise nafaka ve borç yükünden kurtulmanın sevinci içindeydik.
Benzer hadiseleri birkaç kere daha yaşadım...
Rabbim kendisine müracaat edeni boş çevirmez. Kim istedi de vermedi?  Sen yeter ki istemesini bil...
Hiç layık olmadığım hâlde ne zaman istesem o şanına layık olanı yapıyor ve ihtiyaçlarımı karşılıyor. Elhamdülillah...
             Rumuz: “Lütfuna hayran!”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.