Sedyede oturan mevta!..

A -
A +
 “Sıcak su torbaları hazırlayıp bel ve kalça kaslarını gevşetmeye çalıştık...”
 
 
Bir doktor arkadaşın nöbeti sırasında yaşadığı enteresan hâli, onun dilinden anlatmaya devam ediyoruz…
Vefat eden hastayı morga götürmesi gereken Hasan Efendi "Hocam mevta düzelmiyor. Odaya gelip bir görün isterseniz…" dedi.
Tekrar 414 no.lu odaya girdim. Hasan Efendi mevtayı yatağın ortasına almış. Ama gerçekten de mevta sanki oturuyor gibiydi.
Meğer ölü katılığı gelişmiş. Normalde vefattan 3-5 saat sonra ölü katılığı oluşur. Mevta sanki L şeklinde.
Hemen sıcak su torbaları hazırlayıp bel ve kalça kaslarına yerleştirip kasları gevşetmeye çalıştık. Biraz da hafif hafif bastırarak epey bir düzelttik… Tam düzelmedi ama mevta yay gibi oldu... 
Hasan Efendi sedyeyi getirdi, yatırdık, üzerine de bir çarşaf serdik. Aldı, morga gitmek için asansöre doğru sedyeyle birlikte yürüdü.
“Biraz yorulduk ama işi de hallettik” diye düşünürken, bundan sonrasını ve en heyecanlı kısmını Hasan Efendi'den dinleyelim.
Aradan epey bir zaman geçti. Hasan Efendi çok yorgun bir şekilde geldi. Anlatmaya başladı:
-Hocam, sedyeyle birlikte binmek için yük asansörünü çağırdım. 5. kattan aşağıya bodruma morga inecektim. Tabii hastane dağılma saati. Asansör geldi. İçeride en az 10 kişi var ama asansör büyük olduğu için sedyeyle birlikte beni de aldı. Sedye üzerinde yay şeklinde bir mevta, üzerinde çarşaf var ama dikkatlice bakınca şekli belli oluyor. Öylece bindik. Asansör hareket ettiğinde sarsıntıdan mevtamız tekrar L şekline döndü. Üzerindeki çarşaf kaydı. Gözler açık. İşte o anda sanki asansöre yıldırım düştü. Bağıranlar, düşüp bayılanlar, genç hemşireler fenalık geçirmeye başladılar.
Hocam ben de bildiğim hâlde çok korktum. Dizlerimin bağı çözüldü. Ama kendimden çok diğerlerini sakinleştirmek için “Korkmayın, korkmayın, bunun şekli böyle. Bu mevtadır. Sağ değildir” diyordum ama beni kim dinler…
Birisi asansöre bastı da tam aşağıya inmeden durdu. Açılır açılmaz asansörden kaçanlar, sürünerek çıkanlar…
Sonra asansördeki gençlerden iki tanesi uzun müddet psikiyatri tedavisi gördüler. 
“Hocam” dedi Hasan Efendi “Morga kadar indik. Mevta sedyede oturuyor. Ben de sedyeyi itekliyorum. İmam Efendi görünce yerinden fırladı:
“Bu ne!” dedi.
“Bu da böyle bir cenaze… Getirene kadar benim canım çıktı. Al sana teslim; ne yapıyorsan yap” dedim!..
            Dr. Mucip Oral
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.