Ben bu paketi açtırmam!

A -
A +
“Annesi mahcup hâlde zeytin paketini tekrar masaya bırakırken ben dayanamadım!..”
 
 
Eniştemin misafir geldiğinde annesine istediği hâlde bırakmadığı yarım kiloluk zeytin poşeti ile ilgili hatıramı anlatmaya devam ediyorum...
Eniştem iki çocuğunu büyüttü… Kızı yani büyük yeğenim diş hekimliğini bitirdi… Oğlu da üniversitede okumaya başladı… Hâli vakti yerinde idi eniştemin… Çocuklarını da gerçekten el bebek gül bebek büyütüyor sayılırdı.
Kızı mezun olduktan sonra bir daire kiralayıp muayenehane açtı. Hepsi hayatından memnun yaşamayı sürdürdüler… Kız yeğenim diş hekimi olduğu için ister istemez biraz havalardaydı… E ne de olsa diş hekimi… Biraz da özenti bir hayat yaşamakta… Allah işlerini kolay eylesin… Uzayan kol bizden olsun… Yalnız konumuz zeytin meselesi…
Bu kız yeğenimin bir kısmeti, bir taliplisi çıktı… Aralarında anlaşmışlar… Söz kesildi… Nişan yapıldı…  Derken düğün hazırlıklarına başlandı… O gün kına gecesi yapılacaktı. Bizim gelin hanım kına yakmayı pek kendine yakıştıramadı… Hâlbuki kına yakmak bizim kültürümüzün önemli bir ögesi olmakla birlikte sağlık açısından da faydalı bir uygulamaydı…
Neyse, öyle babanın böyle evladı oluyor işte… Davetlilere yemek veriliyordu… Yemekler arasında isteyenlere alkol de ikram ediliyordu. Bunu görünce canım sıkıldı sofraya bile oturmadım mutfağa geçtim. Eniştemiz masada zeytin olmadığını görmüş ve içeriden zeytin istemiş…
Ablam, yani gelinin annesi zeytin almak için mutfağa geldi. Baktı hazırda zeytin yok. Orada bir torbada güzel bir paket içinde zeytin gördü… Hemen açmak istedi… İnanın hemen o anda ablamın eline bir el dokundu…
-Ne yapıyorsun anne?
-Kızım masada zeytin yokmuş da baban istedi…
-Hayır anne, o zeytin bana Akçay’dan hediye geldi. Ben bu paketi açtırmam.
Annesi mahcup hâlde zeytin paketini tekrar masaya bırakırken ben dayanamadım.
Yeğenime seslendim:
-Kızım sana bir şey diyeceğim?
-Buyur dayıcığım?
Hanım beni kolumdan tutup susmamı istiyordu. Ama burada susamazdım. İçimde kalan o ukdeyi dile getirmeliydim:
-Bak kızım, senin baban tam yirmi altı sene önce senin bu annene yaptığının aynını kendi annesine yaptı. Şimdi sen de babana yapıyorsun. Belki senin evladın da sana yapacak… O annesine yarım kilo zeytini vermedi, sen babana üç beş zeytini çok gördün...
         İ. İz-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.