Sağa sola çok bakarken...

“Bu polis olmasına polis ama bunun tabancası var mı acaba?!.”

 

“Beyefendi, çantanızın püskülü mü o sallanan, yoksa düşmek üzere olan tespih mi?” dedi.

Yetmişli yaşlarda bir amcaydı… Sırtımdaki çantaya baktım, gerçekten de 33’lük el tespihim düşmek üzere idi…

Ben tespihi düzeltirken o özür diledi:

“Kusura bakma çantanı gözetliyor değilim. Öyle gözüme takıldı da söyleyeyim dedim.”

Sonra kendini tanıttı:

“Ben emekli olmadan önce sokak sütçüsüydüm… Belli müşterilerim vardı… Çok insan tanıdım çok değişik meslekten…

Yine bir gün belediye otobüsünde giderken gözüme bir beyefendi takıldı… Kılık kıyafetinden sivil olmasına sivildi ama polis memuruna benziyordu… Meraklıyımdır böyle… Kendi kendime “Bu polis olmasına polis ama bunun tabancası var mı acaba?” diye bakarken o esnada kalabalığın içinden birisinin çığlığı ortalığı kapladı:

-Eyvah! Cüzdanım gitmiş… Cüzdanımı çalmışlar… Herkes cüzdanına dikkat etsin…

Bu söz üzerine herkes panik içinde birbirine bakarken içlerinden biri de beni göstermesin mi?

“Bu adam çalmıştır! Gözü göz değildi…”

Otobüs sağa çekip durmuştu. “Herkes ellerini havaya kaldırsın! Kıpırdamasın!” diye bir ses duyuldu…

Ellerimizi yukarıya teslim ol vaziyette kaldırırken o anda hatırıma geldi. “Bu ne idüğü belirsiz adam bana bir hinlik yapmış olmasın. Öyle ya, cüzdanı aşırır, içinden parayı alır, cüzdanı benim cebime benden habersiz bırakıverir.”

Hemen el çabukluğuyla ceplerimi yokladım. Baktım temizim. Oh çok şükür… Ellerimiz havada o beni işaret eden adama sert çıktım…

-Sen ne konuşuyorsun! Kimi neyle suçluyorsun! Utanmıyor musun!..

Şöyle böyle derken zaten polis çağrılmıştı… Polis otobüsteki yolcuların onar onar GBT’sine bakarak kontrol etmeye başladı… İçimizden on kişinin kimliği alınıyor, bakılıyor, geri getiriliyor, sonra ikinci on kişinin kimliği alınıyordu…

Böyle böyle kontrol bitti… Benim işaret edilmem üzerine polis bana döndü dedi ki:

“Seni neyle itham ediyor amca?”

-Efendim cüzdanı benim çalmış olacağımı iddia etti, utanmaz adam!

Polis gülümsedi… “Bu sözler bizi etkilemez amca… Ferah ol… O kişiler kendini iyi bilir… Sen işine bak haydi… GBT’niz de temiz…

Oradan ayrılırken “Allah böylelerini ıslah etsin” diyebildim sadece. Daha ne diyebilirdim ki? Diyeceğim o, bu etrafa dikkatli bakış bazen karşındakine yardım ediyor iken bazen de insanın başına sıkıntı açabiliyor… Haydi, Allah selamet versin…