Sandallarda ölüm kalım yolculuğu!..

A -
A +
 
“Samsun’a vardıklarında oranın halkı, muhacirleri büyük bir misafirperverlikle karşılamış...”
 
 
Artvin’in Arhavi ilçesine bağlı Kamparna köyünde yaşayan, babamın dedesi Resul Efendi ve ailesinin, Birinci Dünya Savaşı yıllarında yaşadığı yürek yakan hüzünlü göç hikâyesini anlatmaya devam ediyorum...
Açlık, yorgunluk, soğuk bir yandan düşman korkusu bir yandan dağ tepe orman demeden sahile gelebilenler sahilde sandallara binerek yolculuğa başlamışlar… Artvin neresi, Samsun neresi? O kadar mesafeyi yani Rize, Trabzon, Giresun, Ordu ilinin sahillerini geçerek Samsun’a ulaşmak lazım… Gece yol alıp gündüz saklanarak sandallarla Samsun’a kadar gelmişler. Kime gidecekler, nerede kalacaklar? Çaresiz bitap yorgun ve uykusuz Samsun’a vardıklarında oranın halkı ve ileri gelenleri, belki de bir daha asla göremeyecekleri memleketlerini arkalarında bırakıp oraya sığınan bu muhacirleri büyük bir sevinçle, büyük bir misafirperverlikle karşılamışlar, onlara kucak açmışlar…
Çok duygulu anlar yaşanmış… Yaşamayan bilmez derler Allah da yaşatmasın… Böylesine sıcak samimi ve kardeşçe karşılandıklarını gören muhacirlerle birlikte Resul Efendi ve ailesi de duygulanarak onlara müteşekkir olup yani teşekkür edip dualar etmişler.
Samsun’a gelen bu muhacirlere, hükûmet, aileleri ile başlarını sokabilecekleri bir ev, yiyecek, erzak ve giyecek esvap tayin edip onlardan yardımlarını esirgememiş.
Ah bu savaş… İnsanları yerinden yurdundan ettiği gibi bulunduğu yurdunda da bir anda mağdur bırakabiliyor… İşte bunun acı örneğini Resul Efendi ailesi yaşıyor… Nasıl mı?
Resul Efendi ve ailesine hükûmet, devlete isyan etmesi sebebi ile mallarına ve çiftliğine el konulan bir papazın çiftlik evini tahsis ediyor…
Çiftlik denildiğinde tarlalar var bağ bahçe var hayvanlar var… Bu arazi sizin… Siz işleyeceksiniz…
Ama ne var ki Resul Efendi onca yolculuk esnasında bitap düşmüş, hayli rahatsız durumda… Çoluğu çocuğu yok mu? Var ama onlar da çiftliğin bütün işlerine çekip çevirecek kadar büyük değiller… Geriye bir yol kalıyor… O da çiftliğin bildik işlerini yine eski sahiplerine yaptırmak… Diyor ki Resul Efendi çiftliğin eski sahibine: Sen bizim bu işlerimize yardım edersen biz de senin çiftlikte münasip bir yerde hayatını sürdürmene izin veririz.
Onlar da zaten çalıştıkları bir yer olan bu çiftlikte çalışmayı böylece yerinden yurdundan olmamayı düşünerek bu teklifi büyük bir memnuniyetle kabul etmişler… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.