Onun yerine ben utandım!

A -
A +
“Ben bir çorba ile yetinirken o mükellef bir yemek yiyip çekti elini yıkamaya gitti…”
 
 
Ankara’dan İstanbul’a gelecek, işlerimi görüp tekrar Ankara’ya dönecektim. Kendisini yapacağım işte arkadaş olarak yanıma almaya karar verdiğim bir arkadaşın arabası ile yola çıktık. İşlerimizi bitirip Ankara’ya döneceğimiz zaman sordum:
-Yakıt olarak arabaya ne kadar lazım?
-Üç yüz lira kadar yeter dedi…
Cebimde de o kadar para ancak kalmıştı. Dönüşe geçtik… Yola çıkınca "bir lokantada yemek yiyelim sonra yola çıkalım" dedim. Lokantaya gittik. Garson geldi. “Ne alırsınız ağabey” dedi… Ben tabii imkânım olmadığı için “bir çorba alayım” dedim. Bu arkadaş cebimdeki parayı bildiği hâlde umursamaz bir şekilde “ben çorbadan sonra bir kuzu şiş alayım” dedi. 
Şaşırdım ama ses çıkarmadım. Şimdi lokantada böyle tıka basa yiyince yakıt parası kalmayacaktı… Ama yapacak bir şey yoktu… Garson siparişleri tek tek getirdi. Ben çorbadan sonra bir şey de isteyemedim. Çünkü o mükellef yemek yiyince yakıt parası kalmayacaktı. O elini yıkamaya gitti…Tabii ben de çıkarıp hesabı ödedim… Ama yakıt için yeterli para kalmamıştı…
Arabayı benzin istasyonuna çektiğimizde, dedim ki:
“Neyle alacağız yakıtı?”
“Nasıl yani?” dedi… Cebimizdeki paranın miktarını o da biliyordu… Ama herhangi bir sorumluluk duygusu olmadığını anladım… Dedim ki:
-Ben bilmiyor muydum garsona kuzu şiş söylemeyi arkadaş? Ama cebimizde kalan parayı söyledim ya sana… Ve şimdi o dediğin miktarda yakıt almaya paramız kalmadı…
Sustu… Hiç en ufak bir mahcubiyet yaşamadan beklemeye başladı… İş yine başa düşmüştü… Bir arkadaşımı aradım… Durumu anlattım, bana bir miktar para göndermesini istirham ettim. Etimiz budumuz nedir, bir 200 lira hesabıma havale yaptı arkadaş…
Aracın yakıtını alarak Ankara’ya döndük… Fakat orada kendi kendime düşündüm:
“Ben bu arkadaş ile mi yola çıkacağım… İş arkadaşlığı yapacağım… Kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen, hiçbir şekilde yol yordam bilmeyen birisiyle nasıl arkadaşlık yaparım?.. Burada bunu yapabilen bir kimse ile ileride sıkıntı yaşarım" dedim...
Ankara’ya vardığımda kendisine teşekkür ederek ayrıldım. Birlikte çalışma teklifi de yapmadım. Duymuştum “bir insanı tanımak için ya birlikte yemek yiyeceksin, ya yola çıkacaksın” derlerdi. Enteresandır hem yola çıkmış hem de yemek yeme durumu olmuştu…
         Rumuz: “Arkadaş”-Ankara
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.