Yüzün ak, mekânın cennet olsun...

A -
A +
“Cenaze işlemlerini arkadaşlarımız yerine getirmesi sebebiyle ailesi çok memnun olmuş.”
 
 
Türkiye Takviminin yurt dışı takvimleri için yapılan kampanyalar vesilesiyle tanıştığımız Ahmet ismindeki gençle kısa öz ve samimi tanışmamız ve takdiri ilahi olarak bizi üzüntüye gark ederek aramızdan ayrılan Ahmet Yılmaz kardeşimizi anlatmaya bugün de devam ediyorum...
Fahrettin Tacar Vakfında çocuklara Kur'ân-ı kerim ve temel fıkıh bilgileri vermek üzere öğretmen arandığını söyleyince ben de kabul ettim ve başladık. Aradan bir-iki ay geçti, virüs salgını durumu başladı, herkes evlerine çekildi. Sonra bizi yine telefonla aradılar, Talebelerin telefonlarından WhatsApp’tan görüntülü olarak ders vermeye devam edebileceğimizi söylediler ve böyle devam ettik. Kısa zaman sonra Ahmet kardeşimizi aradım:
“Sana Elif-ba cüzünden görüntülü olarak Kur’ân-ı kerim öğreteyim mi?” dedim. “Çok memnun olurum” dedi. Zaten o günlerde sokağa çıkma yasakları başlamış, iş yerleri de tatil olmuştu. Rahmetli Ahmet, bir senede Kur’ân-ı kerimi öğrenip hatmetti. Çok sevinçli ve gayretliydi. Sonra “sen tecvit de öğren, sana faydası olur” dedim, hemen yurttan bir arkadaş bularak tecvide başladı. (Kaza yaptığı motorundan tecvit kitabı ve bizim kitaplarımız çıkmıştı.)
Ahmed’in bir motosikleti vardı, evden işe, hatta Eyüpsultan Kabristanına onunla gidip geliyordu. Kendisine ileride araba sahibi olmasının daha iyi olacağını naklettim, o da “inşallah” dedi. Son günlere kadar derslere devam ettik ve ikinci hatime başlamıştık.
Ahmed’in evde, 75 yaşlarında işçi emeklisi babası, yaşlıca annesi ve evli iki ablası vardı. Babasının namaz kılmadığını ve sağlığı sebebiyle oruç da tutamadığını, annesi ile ablalarının da dinî bilgilerinin zayıf oldukları söylüyor, buna üzülüyor ve dua istiyordu.
Rahmetli Ahmet, hizmetlerdeki gayretleriyle, cömert ve samimi davranışlarıyla, başta Kâmil Abi olmak üzere, etrafındaki abilerin çok dualarını almıştı. İstikbal vadediyordu. Böyle bir sonu kimse beklemiyordu. Vefatını duyunca inanamadık. Ancak takdir-i ilahi böyleymiş. Sonra vakfı arayıp vefat ilanı yayınlattık. Bütün cenaze işlemlerini arkadaşlarımız yerine getirdiler. Kederli ailesi bu ilgimizden çok memnun olmuşlar. Allahü teâlâ ona da, bütün hocalarımıza ve geçmişlerimize rahmet eylesin. İnşallah şehit olmuştur, bizlere de şefaat edeceği ümidindeyiz.
         Ahmet Yazıcı-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.