Basın danışmanı yazıcımız...

“Bölük yazıcımız sabık başbakan Demirel'in basın danışmanı, gazeteci Hulusi Abimizdi...”

 

 

Adana'dan yedek subaylık için Ankara'da Zırhlı Birlikler Okulu’nda imtihana girme belgesi alıp gittim. Ankara'da imtihanı kazanıp İstanbul Tuzla Piyade Okulu'na gittim. Önceden spor yaptığım için askerî okul eğitimi zor olmasına rağmen rahat geçti. Yeni arkadaşlıklar kurup hâlâ devam eden dostluklar kazandım.

Askerî okuldayken mübarek ramazan ayı, haziran-temmuz günlerine rast geldi. 33 km yol eğitimi de bu dönemde yapılacaktı. O gün sahur yemeği verilmeyeceğini söylediler. Sahurda yemeği yemeden oruç tutma alışkanlığım olduğundan su içerek niyet etmeye karar verdim. Allah razı olsun, hepsi adam sarrafı olan subaylardan biri, gece eğitiminden sonra kumanya getirip dedi ki:

“Adanalı sahur yasak ama sen oruç tutacağa benziyorsun. Bu yol eğitimi tam teçhizatlı yapılır ve uzun sürer. Sana sahurluk için kumanya getirdim, afiyet olsun. Bana ve yengene dua edersin...”

Nöbetçi subayın ikram ve sözlerine hayret ettim. Ziyadesiyle de dua ettim. Peygamber Ocağı'nda olduğumuza da şahit oldum. O gün o hediye kumanya ile oruç tuttum. Rabbim o komutanımdan da muhterem hanımefendisinden de razı olsun. 

Askerdeyiz ama komutanlar tam askerler! Okul kumandanı disipliniyle meşhur ''Matkap'' lakaplı Tüm Gn. Hakkı, Alay Kumandanı Alb. ''Atom Karınca'' gibi isimlerle tanınan efsane komutanlardı. Atom Karınca o sene ağustos ayında MGK toplantısında paşa olup, Eğirdir Komando Okulu Komutanlığı'na tayin edildi. Kışın da karda yirmili yaşlardaki gençlerin başında eğitim verirken, anlatılana göre kalp krizi sebebiyle şehit olmuş. Allah rahmet eylesin.

Askerî okuldayken, bölük yazıcısı, sabık başbakan Demirel'in basın danışmanı olan gazeteci Hulusi Abimizdi. 12 Eylül ihtilali sonrasında dönemin Başbakanı Demirel görevden el çektirilince 42 yaşında askere alınmıştı. Beni çağırtıp “hiç okula gitmedin mi, hayret ettik” diye sordu.

-Bu okulda 4 yıllık fakülte mezunundan aşağı olan varsa gitmemişimdir, cevabım üzerine: “Sicilinde leke, nokta olumsuzluk yok da ondan sorduk” dedi.

Çünkü ihtilal öncesi yaşanan öğrenci olaylarına karışmayan, bir şekilde sicil dosyasına not düşülmeyen öğrenci yok gibiydi. DEVAMI YARIN