Cama takılan kurşun!

 “Adam uyku sersemliğiyle elini kafasına götürüp şaşkınca hareketler yapıyordu!..”

 

Yıllar öncesi otobüsle Ankara’dan İstanbul’a gidiyordum. Koridor tarafındaydım. Pencere tarafında oturan yanımdaki yolcuyla hiç konuşmadık bile. Çünkü adam dalgın ve düşünceliydi... İkide bir pencereden arka tarafa bakıyor ve bir şeyden kaçıyor gibiydi...

Şöyle adamı yan gözle süzdüm. Kılık kıyafetinde tuhaflık yoktu. Ama tedirgin olduğu belliydi... Şehir dışına çıktıktan sonra saate baktım beş saatlik filan yolumuz kalmıştı. Koridor kısmına eğilip yolu seyretmeye başladım... Bu arada bir otomobilin otobüs ile atbaşı gitmeye çalıştığını fark ettim. Bir otobüsün önüne geçiyor sonra yavaşlıyor, biz otomobili solluyoruz filan…

Pencere kenarındaki yolcu stresli hâlden kurtulmak ister gibi başını pencereye yaslayıp uyumaya çalışıyordu.

Otobüsümüz mola verdiğinde o yolda gördüğüm taksi de mola vermişti aynı yerde... Bu da bir tesadüf olabilirdi... Fakat taksidekilerin hareketleri normal değildi... Yine de üzerinde durmadım...

Mola bitti tekrar yola koyulduk... Bir veya iki saat ilerledikten sonra otobüs benzin istasyonunda yakıt almak için durdu. İşte ne olduysa o anda oldu... Pencere kenarındaki meçhul yolcu uyuyordu. Bir ara pencerenin kenarına iki gencin yaklaştığını hissettim. Gözlerim fal taşı gibi açılıverdi. Birisi yanımdaki yolcunun pencerenin yanına gelip cama kafasını dayamış uyumakta olan yolcunun kafasına denk gelecek şekilde tabancasını cama dayadı.

Biz “ne oluyor?” bile diyemeden adam tabancasını ateşledi. Tetiğe bir el basmıştı. Tabanca sesiyle hepimiz yerimizden fırlarken, o meçhul kişiler, yine meçhul otomobile binip olay yerinden uzaklaştılar...

O yıllarda kamera kayıtları cep telefonları filan ne gezer…

Bu arada adam uyku sersemliğiyle elini kafasına götürüp şaşkınca hareketler yapıyordu. Otobüs şoförü de dâhil herkes adama yardım edecektik. Fakat baktık ki adamın kafası taşla yarılmış gibiydi. Kurşun hemen deriden içeri girip orada kalmıştı. Yaralı yolcuyu ilk yardım için en yakın sağlık merkezine yetiştirdik... Meğer tabancanın namlusu cama dayalı olduğu için, kurşun hızını alamamış ve sadece camı kırıp adamın kafa derisinde kalmıştı...

Sonrası ne oldu bilmiyorum. Ama hayret ettiğim şey, kurşunun, yakın mesafeden hız alamamış olduğuydu.