Nedense kimse ilgi göstermedi!

A -
A +

“Ekranlara çıkan, herkesin ismi söylendiğinde hatırladığı doktordu ama cerrah değildi...”

 
Çocuğuna ilaç parası için telefon ederek metrobüse binen adamı anlatmaya bugün de devam ediyorum.
Sonra adama acıyan genç döndü ve yolculara dedi ki:
“Arkadaşlar burada bir babanın evladına ilaç alması lazım. Herkes bir elli lira yardım etse, bu parayı çıkartıp veririz. İnsanlık öldü mü? Haydi bir gayret bulalım bu parayı!”
Kimseden ses çıkmıyordu… O ara “sağ ol abi” dedi bir tarafa doğru… Sanki birisi bir elli lira çıkartıp vermişti demek ki… Hiç kimse onunla göz göze gelmiyordu. Herkes neyin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu… Kimseden çıt çıkmıyordu.
Delikanlı para toplamak için biraz geri bir iki adım daha attı ama karşılık alamadı… Bu arada sürekli “İnsanlık ölmedi ya, bu adama bu parayı bulamayacak mıyız, ya ayıp ya” filan diyordu...
Derken metrobüste üç dört durak gidildi… Sanki vakit daralıyor gibi bu defa kimseyle alakası olmayan sadece telefonda bir yakınından borç para isteyen alamayacağını öğrenince de sitem ederek o kimse ile telefon konuşmasını sonlandıran çaresiz baba ayağa kalktı…
Hani hepimizin belirli zamanlarda yolcu otobüslerinde, vapurlarda banliyö trenlerinde “kardeşlerim bir dakikanızı rica ediyorum” dedikten sonra konuşma yapan kimseler gibi ağlamaklı bir sesle ilaç parasını kendisi talep etmeye başladı.
Yeminler ederek, doktorun ismini verip “arayabilirsiniz” diyerek… “Bunu isterken sizden utanıyorum” gibi sözler söyleyerek… Ama yine kimse ses çıkarmıyordu…
Gerçi metrobüse binen yolcularda elini cebine atıp rahatlıkla bir elli lira çıkarabilecek kaç kişi olur o da ayrı konu...
Bu arada telefonumdan o söylenen doktorun uzmanlık alanına baktım… Ekranlarda çok çıkan, herkesin ismi söylendiğinde hatırladığı doktordu ama cerrah değildi… Sonra adam telefonda konuştuğu adama memleketi olarak söylediği yer ile daha sonra yardım istemeye başladığında söylediği memleket isimleri birbirinden farklı yerlerdi… Metrobüs havalimanına doğru değil Söğütlüçeşme istikametine doğru gidiyordu… Babanın konuştuğu telefondan karşıdan ses duyulmamıştı… Acaba gerçekte telefonda konuşulmuyor muydu? Doğrusunu isterseniz bir anlam veremedim… Kimsenin günahını almak da istemiyorum. Bu arada ineceğim durağa gelmiştim… Sonra ne oldu bilmiyorum…
         M. Müttalip Erbaş-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.