Tansiyondan korkmayın

A -
A +
SORU:?Yaşım 78, boyum 1.70, kilom 97. Yaklaşık 15 yıldır yüksek tansiyon hastasıyım. İki senedir de kan şekerim 120-135 arası değişmekte. İki ilaca rağmen tansiyonum 180/110'dan aşağı düşmüyor. Doktorum benden kilo vermemi, tuzsuz diyete azami dikkat etmemi, bazı tetkikler yaptırmamı istedi. İlaca rağmen niye tansiyonum normale inmiyor, ramazan ayında tedavimi nasıl ayarlamam gerekiyor? > E.Ö. / Sinop

Değerli okuyucumuzun sorusu vesilesiyle bugün sizlere "tansiyon (kan basıncı)" tedavisi hakkında bilgiler vermeye çalışacağım. Öncelikle okuyucumuza tavsiyem; perhizi sıkı şekilde dengeleyerek her türlü hamur işi, tatlı, pirinç ve patatesten uzak durarak, kendini çok yormadan yürüyüşler yaparak fazla kilolarını atmasıdır. Yaş ve boyunuza baktığımızda ideal kilonuz olan 75'e düşmeye çalışın. Böylece yüksek tansiyonla birlikte diyabet riskini de ortadan kaldırmış olursunuz. Tansiyon hastalarının çok dertli olduğu "İlaca rağmen değerlerim düşmüyor" problemi de büyük oranda fazla kilolardan kaynaklanıyor. Uzman hekiminizin yapacağı detaylı muayene ve tetkikler sonucu vücudunuzun alt yapısı tespit edilerek 24 saat etkili en uygun ilaç türleri belirlenir ve doz ayarlaması yapılarak bünyeniz her yönüyle dengeye oturtulmuş olur. Böylece her açıdan faydalı olan orucunuzu çok rahatlıkla tutarak hem ruhen, hem de bedenen sağlığınıza kavuşmuş olursunuz. Tansiyon ilaçları hem büyük hem de küçük tansiyonu düşürür. İlaç seçimi kesinlikle bir doktor tarafından yapılmalıdır. Her ilaç her hastaya aynı derecede iyi gelmeyebilir. Onlarca çeşit tansiyon ilacı vardır. Her bir farklı ilaç, yapılacak detaylı muayene akabinde tetkiklerin sonuçlarına göre uygun hastaya, hekim gözetiminde reçete edilir.
KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ
Her hasta farklı olduğundan, kişiye özel tansiyon tedavisi düzenlenir. Sınırda ya da hafif dereceli hipertansiyonu varsa ilaca gerek kalmadan hayat tarzında yapılacak değişiklikler ile tansiyon çoğu defa kontrol altına alınır.
Ciddi hipertansiyon (180/120) varlığında ise hayat tarzı değişikliği ile ilaç tedavisi aynı anda başlanmalıdır. Hastaların 3'te 2'si birden fazla ilaç kullanır ve etken maddeler çok farklı olduğundan, hasta-hekim işbirliği çok önemli olup tedavi sorumluluğunu iki taraf da üstlenmelidir.
Yüksek tansiyonun yol açtığı kalp krizi, damar hastalıkları, felç, görme kaybı, böbrek yetersizliği gibi istenmeyen neticeler; erken teşhis ve tedavi ile önlenebildiğinden ciddiyetle üzerinde durarak gereken tedbirleri erken dönemde almak hayati öneme haizdir. Hastalık ömür boyu sürdüğü için tedavisi de ömür boyu olur. İyi bir hasta-hekim işbirliği ile kontrol altına alınamayacak hipertansiyon yoktur.

Hipertansif kriz ve acil durumlar!
Hipertansif krizler, genellikle kısa süre içinde gelişerek hayati organlara hasar verebilir. Çoğu defa şiddetli (diyastolik kan basıncı 120 mm Hg üzeri), ender olarak orta şiddetteki kan basıncı yükseklikleri sırasında ve çok az da olarak kısa bir süre içinde gelişen, hayati organlarda kalıcı hasara veya ölüme yol açan klinik bir sendromdur.
Diyastolik (küçük tansiyon) kan basıncı genellikle 140 mm Hg ve üzerindedir; ilaveten beyin, kalp kası, böbrekler veya kan değerlerinde hızlı ve ilerleyici hasar vardır. Belli başlı acil durumlar şunlardır:
> Hipertansif ensefalopati (beyin fonksiyon bozukluğu)
> Malign hipertansiyon (ciddi ve tehlikeli küçük tansiyonun 120 mmHg üzeri olması)
>  Miyokard infarktüsü (kalp krizi)
> Aort disseksiyonu (kalpten çıkan en büyük atardamarın iç tabakalarının yırtılarak içine kan birikimi)
> Akut sol kalp yetersizliği
> Anstabil anjina (kalp damarları spazmı) gibi durumlara eşlik eden hipertansiyon
> İntrakraniyal (beyin içi) kanama varlığı,
> Aşırı katekolamin (adrenalin, noradrenalin) salınan durumlar,
> Hamilelikteki şiddetli hipertansiyonlar,
> Erken postoperatif (ameliyat sonrası) dönemdeki şiddetli hipertansiyonlar.
Yukarıdaki durumlardan her birinde kan basıncı bir saat gibi kısa bir süre içinde yoğun bakım şartlarında parenteral (damardan) ilaçlarla kontrol altına alınmalıdır.
Hipertansif acil durumlarda kan basıncında önemli derecede artış olmasına karşın ilerleyici hedef organ hasarına ilişkin bulgu yoktur. Kan basıncı aşamalı olarak 24-48 saatte düşürülmelidir. Tedavide ilk amaç, kan basıncını normal sınırlara getirmek değil hasta için emniyetli bir değere indirmektir. Ortalama arter basıncının % 20-25 kadar düşürülmesi genellikle emniyetli bir uygulamadır.

HİPERTANSİYONDA TEDAVİ HEDEFLERİ
Hipertansiyonda tedavi ile kan basıncı düşürülünce kalp-damar hastalığı riski doğru orantılı olarak azalır. Kan basıncı kesinlikle 130/85 mmHg'nın altına düşürülmeli ve bu seviyede tutulmalıdır. Kan basıncında 5-10 mmHg'lık bir düşme bile hasta için büyük kazançtır.


Ramazanda kalbi yoran 7 alışkanlık
Ramazanda beslenme başta olmak üzere bazı alışkanlıklarda değişiklik yapmak gerekir. Aksi halde özellikle kalp yorgun düşebilir...
İftardan sonra halı sahada maç yapmak: Spor yapmak, zengin Ramazan sofralarında karnını doyurmuş olan kişilerde kalp krizi, ritim bozuklukları veya bayılma gibi olumsuz sonuçlara zemin hazırlayabilir.
Fazla yemek: İftarda fazla yemek, kanın sindirim sistemine hücum etmesine yol açabildiğinden kalbe ve beyne giden kanın azalmasına yol açar.
Düzenli sıvı tüketmemek: Yeterli sıvı alınmadığında böbrekler yeterince kanlanamayacağından böbrek yetersizliği gelişme riski oluşur. Ayrıca sıcak havalarda sıvı ve tuz kaybı arttığından kan basıncı düşebilir.
İçeceklere dikkat: İftarda yemeğe başlamadan 1-2 bardak su içmek gerekir. Gazlı içecekler ritim bozukluklarına ve nefes darlığına, tuzlu içecekler kan basıncının yükselmesine, şekerliler ise kan şekerinde ani yükselmelere yol açar.
Hamur işleri: Sindirim sistemine aniden yüklenmek hem metabolizmayı hem de kan dolaşımını olumsuz etkiler.
Şarküteri: Pastırma, salam ve sucuk, hipertansiyon ile kalp yetersizliği hastalarını olumsuz etkiler.
Sofrada sohbet: İftar sofrasında ne kadar uzun süre oturulursa yenilen gıda arttığından kalp ritim bozukluğuna yol açabilir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.