Hazreti Âmine (radıyallahü anha)

A -
A +

Resulullah efendimiz altı yaşına geldiğinde, mübarek annesi Hz. Âmine, yanına Ümm-i Eymen'i de alarak Medine'ye gitti. Niyeti hem oradaki akrabalarını, hem de kocası Abdullah'ın kabrini ziyaret etmekti. Bir ay Medine'de kaldılar. Ümm-i Eymen Medine'deki bir hatırasını şöyle anlatır: "Bir gün Yahudî âlimlerinden ikisi yanıma gelerek dediler ki: -Bize Ahmed'i göster! "Bu çocuk peygamber olacak" Ben de Resulullah efendimizi dışarı çıkardım. İyice incelediler ve dediler ki: -Bu çocuk, ahir zaman peygamberi olacaktır. Burası da onun hicret edeceği yerdir. Bu memlekette büyük savaşlar olacaktır." Ümm-i Eymen onların bu konuşmalarından sonra çok korkmuştu. Sevgili Peygamberimize bir zarar vermelerinden endişe duyuyordu. Herhangi bir tehlikeye karşı onu korumak için, Peygamberimizin yanından ayrılmamaya gayret gösteriyordu. Nihayet Mekke'ye hareket günü gelmişti. Ümm-i Eymen buna çok sevindi. Artık Yahudîlerin Resulullaha bir zarar veremeyeceklerini düşünüp rahatladı. Bu üç kişilik kafile Medine'den ayrıldılar. Mekke'ye doğru yola koyuldular. Neşeli bir şekilde yollarına devam ediyorlardı ki, beklemedikleri bir şey oldu. Ebva denilen yerde, Hz. Âmine birdenbire rahatsızlandı. Mübarek kadın bu hastalıktan kurtulamayıp vefat edeceğini anlamıştı. Baş ucunda duran Peygamberimizin yüzüne baktı. Bir rüyasını hatırlayarak şöyle dedi: -Şayet rüyada gördüklerim doğruysa, sen celal ve bol ikram sahibi olan Allah tarafından, Âdemoğullarına helal ve haramı bildirmek üzere, Peygamberliğin bildirilecektir. Sen, teslimiyeti, ceddin İbrahim'in dinini yerleştireceksin. Cenab-ı Hak seni devam edegelen putlardan, putperestlikten koruyacaktır. Bundan sonra şu şiiri söyledi: Ne büyük nimet... Her yaşayan ölür, eskir her yeni, Her yaşlanan elbet, oluyor fani. Ben de öleceğim, bir gün elbette, Lâkin kalacaktır, adım dillerde. Çünkü senin gibi, hayırlı evlat, Bıraktım geriye, ne büyük nimet... Hz. Âmine, Ebva denilen yerde hastalığının artması üzerine, ciğerparesini Ümm-i Eymen'e emanet etti. Ona iyi bakması ricasında bulundu. Çok geçmeden de ruhunu teslim etti. O sırada otuz yaşında bulunuyordu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.