"Dünyâ fitnesinden sana sığınırım Allahım...”

A -
A +
“Allahım, cimrilikten sana sığınırım. Korkaklıktan sana sığınırım. Kötü bir hayata düşmekten sana sığınırım..."   Muâfâ bin İmrân hazretleri hadis hafızıdır. 120 (738)’de doğdu. Tebe-i tâbiîndendir. İmam-ı Azam Ebû Hanîfe, Mâlik bin Enes, Süfyân-ı Sevrî gibi meşhur âlimlerden hadis öğrendi, kendisinden Abdullah bin Mübârek, Bişr-i Hâfî gibi zatlar rivayette bulundu. 85 (801)’de Musul’da vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları: Ebû Hüreyre'den (radıyallahü anh) rivâyet edilir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Güneşin doğduğu günlerin en hayırlısı cuma günüdür. Çünkü Âdem aleyhisselâm o günde yaratıldı, o günde cennete konuldu, o günde cennetten yeryüzüne indirildi... O günde bir saat vardır ki; Allah'tan bir şey isteyerek, kıldığı namazı o saate isabet ettiren her müslim kuluna Allah istediğini verir.” Ebû Hüreyre devam ederek der ki: Sonra Abdullah bin Selâm'a (radıyallahü anh) rastgeldim ve kendisine bu hadîsi anlatınca; Abdullah bin Selâm “O saati biliyorum” dedi. Bunun üzerine kendisine “Onu bana haber ver” dedim. O da “İkindiden sonra güneş batıncaya kadar olan zamandır” dedi. Dedim ki: “İkindiden sonra nasıl olabilir? İkindiden sonraki vakit namaz kılınmayan bir zamandır?” Bunun üzerine Abdullah bin Selâm şöyle cevap verdi: “Resûlullah, oturup da namazı bekleyen kimse namazdadır, buyurmamış mı idi?” “Evet” dedim. O da “İşte, bu o demektir” dedi. Hazreti Ali (radıyallahü anh) anlatır: Çok hastaydım. Resûlullah efendimizin huzûruna geldim. Beni kendi yerine oturttu. Duâ ederek ayağa kalktı. Elbisesinin bir tarafını üzerime attı. Sonra da, “İbn-i Ebî Tâlib! Bir şeyin yok, iyi oldun, kendim için istediğim her şeyi, senin için de istedim. Allah her istediğimi verdi. Ancak, bana, senden sonra Peygamber gelmeyecek dendi” buyurdu. Kalktığımda kendimi o kadar iyi hissettim ki, sanki biraz önce hasta olan ben değildim. “Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Vallahi, bana sizin rükû’nuz da, secdeniz de gizli değildir. Şüphesiz ben, arkamdan da sizi görürüm.” Sa’d (radıyallahü anh) anlatır: Resûlullah efendimiz şu duâyı bize bir öğretmenin talebelerine yazı yazmasını öğrettiği gibi öğretirdi:  “Allahım, cimrilikten sana sığınırım. Korkaklıktan sana sığınırım. Kötü bir hayata düşmekten sana sığınırım. Dünyâ fitnesinden ve kabir azâbından sana sığınırım.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.