"İnsanlardan korktunuz da benden korkmadınız!.."

A -
A +
"İnsanlara tazimde bulundunuz, beni yüceltmediniz. Kötülüğü benim için değil, insanlar için terk ettiniz."
 
Kâdı İzzeddîn hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 694 (m. 1295)’de Şam’da doğdu. 767 (m. 1365) senesinde, hac için gittiği Mekke’de vefât etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bâzıları:
“Allahü teâlâ, bu ümmete, fakir ve zayıfların duâları, namazları ve samimiyetleri sebebiyle yardım eder.”
“Kıyâmet gününde, dünyâda işlenen ameller ortaya konur ve bunun içerisinden kâinatın yaratıcısı ve sahibi Allahü teâlânın rızâsı için yapılan amelleri ayırın, denir. Bu emir üzerine Allah rızâsı için yapılanlar ayrılır. Geri kalanlar da Cehennem ateşine atılır.”
“Bir kimse, kırk gün Allah rızâsı için ihlâs ile amel ederse, hikmet membaları, kalbinden diline fışkırır.” (Hep güzel ve hikmetli sözler söyler.)
“Bir kimse, iyi bir amel yapmak ister, fakat yapamazsa, bir sevap yazılır. Bir kimse, iyi bir amel yapmak isteyip, o ameli yaparsa, ona yaptığının on mislinden yedi yüz katına kadar sevap yazılır. Şayet bir kimse, kötü bir iş yapmak ister, fakat yapmazsa, ona günah yazılmaz. Eğer yaparsa, işlediği kadar günah yazılır.”
“Kıyâmet gününde insanlardan bir kısmına, Cennete girmeleri emredilir. Bu kimseler Cennete yaklaşırlar. Kokusunu koklarlar. Cennetteki köşklere ve cenâb-ı Hakkın Cennetlikler için hazırlamış olduğu nimetlere bakarlar. Bu sırada, 'Onları oradan uzaklaştırın! Onların orada nasipleri yoktur' diye nidâ olunur. Bunun üzerine onlar da, büyük bir üzüntü içerisinde oradan geri dönerler. Onlardan önce bu şekilde geri dönen olmamıştır. Onlar şöyle derler: 'Rabbimiz! Keşke bize gösterdiğin mükâfatı ve dostların için Cennette hazırladıklarını göstermeden bizi Cehenneme atsaydın, bize daha kolay gelirdi.' Allahü teâlâ onlara; 'Bunu size göstermeyi ben istedim. Siz, sizi kimse görmediği zamanlarda bana karşı isyan edip günahlar işlediniz. Hâlbuki, ben sizi görüyordum. İnsanlarla karşılaştığınızda, onlara Allahü teâlâdan korkup itaat ettiğinizi hissettiriyordunuz. İnsanlara gösteriş yapıyordunuz. Kalbiniz benden gâfil idi. İnsanlardan korktunuz da, benden korkmadınız. İnsanlara tazimde bulundunuz, beni yüceltmediniz. Kötülüğü benim için değil, insanlar için terk ettiniz. Bugün mükâfattan mahrûm edilmenizle birlikte, elem veren azâbı size tattırıyorum' buyurur.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.