Göklerin anahtarı "Lâ ilahe illallah"tır

A -
A +
“Her şeyin bir şifâsı vardır. Kalbin şifâsı da Allahü teâlâyı zikretmektir.”   Âmir bin Abdullah el-Eş’arî hazretleri Tabiînden olup hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. 103 (m. 721) senesinde vefât etti. Babası Eshâb-ı kiramdan Ebu Mûsâ el-Eş’arî’dir. Hazreti Ali’den, Hazreti Âişe’den, babasından, Abdullah bin Selâm’dan, Huzeyfet-ül-Yemânî’den, Mugîre bin Şu’be, Muhammed bin Seleme, İbn-i Amr, İbn-i Amr bin Âs, Esved bin Yezîd, Urve bin Zübeyr’den (radıyallahü anhüm) ve diğerlerinden ilim öğrenip hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundu. Kûfe’de kadılık yaptı. Şöyle anlatır: Babam beni ilim öğrenmem için Abdullah bin Selâm’a gönderdi. Yanına varınca bana hoş geldin dedikten sonra şöyle buyurdu: “Bir kimse borç alıp, ödemek üzere getirdiği zaman, borcunun yanında başka bir şey daha getirirse, borçtan ayrı ve fazla olan o şeyi alma çünkü o faiz olur.” Babası Ebû Mûsâ el-Eş’arî’den (radıyallahü anh) rivâyet ettiğine göre, Ebû Mûsâ Peygamber efendimize “Yâ Resûlallah! İslâm’a dâhil olanların hangisi daha hayırlıdır?” dedim. Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) “Elinden ve dilinden Müslümanların emîn olduğu kimsedir” buyurdu. Abdullah İbn-i Ömer’den (radıyallahü anhüma) naklettiği hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz buyuruyor ki: “Ey insanlar! Allaha tövbe edin! Çünkü ben O’na günde yüz defa tövbe ederim.” Babasından naklettiği hadîs-i şerîfte Peygamber efendimizin şu duâyı okuduğunu bildirmiştir: “Allahım! Bana günahımı, işimdeki isrâfımı ve benden daha iyi bildiğin kusurlarımı bağışla. Bunların hepsi bende vardır. Allahım! Şimdiden yaptığım ve sonraya bıraktığım, gizlediğim veya aşikâr yaptığım ve Senin benden daha iyi bildiğin bütün kusurlarımı bana bağışla! İleri alan ve geri bırakan ancak sensin, Sen her şeye kadirsin.” Naklettiği diğer hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır: “Her kim bize karşı silâh taşırsa, o bizden değildir.” “Her şeyin bir yolu vardır. Cennetin yolu da ilimdir.” “Her şeyin bir anahtarı vardır. Göklerin anahtarı da, (Lâ ilahe illallah) sözüdür.” “Her şeyin bir zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur.” “Her şeyin bir şifâsı vardır. Kalbin şifâsı da Allahü teâlâyı zikretmektir.” “Her şeyin bir zekâtı vardır. Evin zekâtı da ziyâfettir.” “Her ümmetin bir emîni vardır. Bu ümmetin emîni de Ebû Ubeyde bin Cerrâh’tır.” “Şayet ümmetim, ramazanda olan şeyi bilselerdi, bütün senenin ramazan olmasını temenni ederlerdi.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.