İslâm bilgileri, üstâddan ve kitaptan öğrenilir...

A -
A +
Farzları, haramları, âlimlerden veya yazmış oldukları kitaplardan öğrenmek farzdır.   Kattân-ı Taberî hazretleri kırâat, tefsîr, nahiv, hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. İsmi Abdülkerîm bin Abdüssamed’dir. İran’da Taberistan’da doğdu. Birçok ilim merkezini dolaşarak oradaki alîmlerin ilminden istifâde etti. Mekke’ye yerleşti ve orada 478 (m. 1085) yılında vefât etti. Buyurdu ki: İslâm bilgileri, ancak üstâddan ve kitapdan öğrenilir. Din kitaplarındaki bilgiler, Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden çıkarılmıştır. Âyet-i kerîmelerde meâlen buyuruldu ki: “Ey Müslümanlar, bilmediklerinizi zikir sahiplerinden sorunuz.” (Nahl-43, Enbiyâ-7) Zikr, ilim demektir. Bu âyet-i kerîme, bilmeyenlerin âlimleri bulup, onlardan sorup öğrenmelerini emretmektedir. “Müteşâbih âyetlerin manalarını ancak ilim sahipleri anlar” (Âl-i İmrân-7) “Allahü teâlânın var ve bir olduğunu ilim sahipleri anlar ve bildirirler.” (Âl-i İmrân-18) “İlim sahipleri onlara; 'Size yazıklar olsun! İmân edip amel-i sâlih işleyenlere, Allahü teâlânın vereceği serâblar dünyâ nimetlerinden daha iyidir' dediler.” (Kasas-80) “İlim ve îmân sahipleri; 'Dünyâda iken inkâr ettiğiniz kıyâmet günü, işte bu gündür' diyeceklerdir.” (Rûm-56) “İlim sahipleri Kur’ân-ı kerîmin Allah kelâmı olduğunu anlar.” (Hac-54) “Kur’ân-ı kerîm, ilim sahiplerinin kalblerine yerleşmiştir.” (Ankebût-50) “İlim sahipleri Kur’ân-ı kerîmin Allah kelâmı olduğunu ve Allahü teâlânın rızâsına kavuşturduğunu bilirler.” (Sebe’-6) “İlim sahiplerine Cennette yüksek dereceler verilecektir.” (Mücâdele-11) “Allahü teâlâdan ancak ilim sahipleri korkar.” (Fâtır-27) “En kıymetliniz Allahü teâlâdan çok korkanınızdır.” (Hucurât-14) Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: “Allahü teâlâ ve melekler ve her canlı, insanlara iyilik öğretene duâ ederler.” “Kıyâmet günü, önce peygamberler, sonra âlimler, sonra şehîdler, şefaat edeceklerdir.” “Ey insanlar, biliniz ki, ilim âlimden işiterek öğrenilir.” “Fıkıh kitabı okumak, geceleri namaz kılmaktan daha sevaptır.” Çünkü farzları, haramları, âlimlerden veya yazmış oldukları kitaplardan öğrenmek farzdır. Kendisi yapmak ve başkalarına öğretmek için fıkıh kitapları okumak, tesbîh namazı kılmaktan daha sevaptır. “İlim öğrenmek, bütün nafile ibâdetlerden daha sevaptır. Çünkü, kendine de, öğreteceği kimselere de faydası vardır.” “Başkalarına öğretmek için öğrenen kimseye, sıddîklar sevâbı verilir.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.