Vesveseli kimse ruhsatla amel etmeli

A -
A +
Abdestin, taharetin ve namazın şartlarını, sünnetlerini, mekruhlarını bilmeyen, vesvese hastalığına yakalanır.   Ebû Muhammed el-Buhârî eş-Şâfiî hazretleri Şâfiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Bağdat’ta yaşamıştır. 398 (m. 1007) senesinde vefat etti. Fıkıh ilminde zamanının en meşhur âlimi idi. Buyurdu ki: Abdest almakta, necaset temizlemekte, niyet etmekte ve namaz kılmakta vesvese etmemelidir. Vesvese, zararlı olan şüphe, kuruntu demektir. Hadis-i şerifte “Vesvese şeytandandır. Abdest alırken, guslederken ve necaset temizlerken, şeytanın vesvesesinden sakınınız!” buyuruldu. Vesvese etmek günahtır. Vesvese, suyu israf etmeye sebep olur. İsraf ise haramdır. Vesvese, namazı geciktirmeye, cemaati, hatta namaz vaktini kaçırmaya sebep olur. Abdestin, taharetin ve namazın şartlarını, sünnetlerini, mekruhlarını bilmeyen, vesvese hastalığına yakalanır. Bunları bilip, yerine getirince, şüpheye düşmemeli, iyi ve tamam yaptığına inanmalıdır. Böyle inanmak, ihtiyat olur. Şüpheye düşmek vesvese olur. Vesvese sahibi, ruhsat ile amel etmelidir. Sokaklar, topraklar temizdir. Üzerinde necaset görülmeyen her şey temizdir. Şüphe etmekle necis olmaz. Çok zannedilirse, kullanmak sahih, câiz ise de tenzihen mekruh olur. Kâfirin, fâsıkın kullanmış olduğu donu, tabakları ve pis sokak böyledir. Ehl-i kitabın kestiklerini, incelemeden yemek helaldir. Kalbi, kötü ahlaktan temizlemekte, kul haklarını gözetmekte ve haramlardan sakınmakta, çok dikkat etmek, vesvese olmaz. Vera ve takva olur. Sünnet ile farz arasında konuşursa veya dua, zikir okursa, sünnet sakıt olmaz. Fakat, sünnetin sevabı azalır. Sünnetten sonra yalnız, “Allahümme entesselâm...... ikrâm” denir. Fazla bir şey okunursa, sünnet namazı, sünnet olan yerinde kılınmamış olur. Bazı âlimler, sünnet sakıt olur, tekrar kılınması lazım olur dedi. Farzdan sonra olan sünneti “Allahümme entesselâm....” dedikten sonra geciktirmek mekruh olur. Müslim’in ve Tirmüzî’nin, Âişe’den haber verdiklerine göre, Resulullah farzdan sonra, “Allahümme entesselâm...” diyecek kadar oturup, hemen son sünnete başlardı. Hadis-i şeriflerde, namazlardan sonra okunmaları bildirilen evrâdın son sünnetlerinden evvel okunacaklarını gösteren bir işaret yoktur. Hatta, bunların son sünnetlerden sonra okunmaları anlaşılmaktadır. Çünkü sünnet namazlar, farzların devamıdır. Bunun için son sünnetlerden sonra okumaya, farzdan sonra okumak denilir. Bunun için, “Resûlullah her farz namazdan sonra tesbih, tahmid, tekbir ve tehlil okurdu” haberinden, son sünnetlerden sonra okurdu anlaşılmıştır.  
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.